3600 sayısı, emekli maaşları ve ikramiyelerle sıkça anılan bir kavramdır ve aslında bu, aylık bağlama oranını temsil eder. Bu oran, hem emeklilerin aylık gelirlerinin hem de ikramiye tutarlarının artmasını ifade eder. Ancak, bu tür taleplerin arkasındaki yöntemin yanlış olduğu savunulmaktadır. Önerilen bu sistem, köklü değişiklikler gerektirir, bunun yanında işçi kardeşlerimiz örneğinde olduğu gibi tüm girdilerin dikkate alınarak hesaplanıp hesaplanmadığı tartışmalıdır. Bu bağlamda kıdem tazminatı ve emekli maaşlarının toplam maaş üzerinden değerlendirilmesi gereklidir ki, bu da adil bir yaklaşım olacaktır.
Memur sendikalarına bir önerim var: 3600 veya 5400 gibi ek göstergelerin bulunduğu mevcut maaş sisteminden vazgeçilmelidir. Tıpkı işçilere uygulandığı gibi, her memurun görev unvanına ve çalışma şartlarına göre maaşlarının belirlenmesi elzemdir. Memurların almış olduğu toplam maaş üzerinden, insanca yaşanabilecek bir emekli maaşı ve ikramiye almak için mücadele etmeleri gerekmektedir. Bu noktada, kamu kuruluşlarında çalışan işçilere verilen ikramiyelerin ve emekli maaşlarının neredeyse yarısı kadar bir miktarın memurlara ödendiği gözlemlenmektedir.
Memur sendikaları bu duruma nasıl razı oluyor? İşte burada, memur sendikalarının harekete geçmesi ve tüm kademedeki memurların emekli ikramiye ve maaşlarını, işçi arkadaşlarını emsal alarak yeniden hesaplama süreçlerine girmeleri gerektiği ortaya çıkıyor. Bu sistem değişikliği, reel nitelikte bir adım atılması açısından zorunludur. Çalışma koşullarına göre yapılan bu değerlendirmelere hükümete öneri sunarak düğmeyi doğru yerden iliklemeye davet etmek de, üzerimize düşen bir sorumluluktur.
Sosyolog Ahmet Mermer