DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Temelli, depreme dayanıklı yapıların yapılması ve bu konuda bir dönüşüm gerçekleştirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, Türkiye’deki mevcut durumun yetersiz olduğunu savundu. Ayrıca, deprem bölgesindeki krizlerin süregeldiğini, bunun da bilimsel ve sağlıklı bir yaklaşım sergilenmediğinin göstergesi olduğunu ileri sürdü.
Temelli’nin konuşmasında dikkat çeken bir diğer nokta ise Türkiye’de artan yoksulluk sorunuydu. Yüksek enflasyon oranlarına işaret eden Temelli, fiyatların sürekli yükseldiğini ve bunun sonucunda halkın satın alma gücünün eridiğini dile getirdi. Bunun yanında, mevcut enflasyon probleminin üstesinden gelinebilmesi için gelir dağılımında adaletin sağlanması gerektiğini belirtti. “Dezenflasyon programı kesinlikle başarısız olmuştur ve bu başarısızlığın maliyetini ise emekçiler, kadınlar ve çocuklar ödemeye devam etmektedir,” diyen Temelli, Türkiye’de yoksulluk sorununa dikkat çekerek, bu konunun acil bir şekilde çözülmesi gerektiğini ifade etti.
Basın toplantısında Temelli, aynı zamanda DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın teröristbaşı Abdullah Öcalan tarafından yapılacak olan tarihi bir çağrıyla ilgili yaptığı açıklamalara da değindi. Temelli, bu çağrının tarihinin henüz netleşmediğini ve çağrının en kısa zamanda yapılacağını söyledi. Ancak çağrının nasıl gerçekleştirileceği hakkında ise, bu konunun iktidar tarafından belirleneceğinin altını çizdi.
Sonuç olarak, Sezai Temelli’nin basın toplantısında, Türkiye’nin deprem sonrası yaşadığı sorunları ve ekonomik sıkıntıları ele alması, ülkedeki sosyal adalet ve yoksulluk meselelerinin acil bir şekilde çözülmesi gerektiğini gösteriyor. Yavaş ilerleyen yapısal reformların ve ekonomik programların bu sorunları çözmede yetersiz kaldığı düşüncesi ön planda. Bunun yanında, siyasi belirsizlikler ve iktidarın çağrılarla ilgili alacağı kararların belirsizliği, Türkiye’nin iç dinamiklerindeki karmaşayı ve halkın beklentilerini artıran bir durum olarak değerlendirilebilir.