Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, partililerle birlikte Yüksek Mahkemeye yaptıkları başvuru sonrasında önemli açıklamalarda bulundu. Günaydın, Köy Kanunu’nun tarihine ve önemine dikkat çekerek, bu kanunun 1924 yılında çıkarıldığını ve Cumhuriyet döneminin ilk kanunlarından biri olduğunu belirtti. Kanunun köklü geçmişine vurgu yaparak, mevcut durumunu eleştirdi.
Günaydın, çeşitli torba kanunlarla eklenen maddelerle Köy Kanunu’nun “eklektik” bir hale dönüştüğünü, amacından uzaklaştığını ve son derece olumsuz bir içeriğe taşındığını savundu. 12 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren son düzenlemelere itiraz ettiklerini belirten Günaydın, bu düzenlemelerin hukuka aykırı olduğunun altını çizdi.
İtiraz ettikleri düzenlemeler arasında, alıcı ve verici parselin il içinde olması koşuluyla imar aktarımının yapılması, malikten imar planı değişikliği sonrası yüzde 90 değer artış payı alınması ve yerel yönetimler ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yetkilerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na devredilmesi gibi maddeler yer alıyor. Bu durumun, yerel yönetimlerin işleyişine büyük zarar vereceğini ifade etti.
Ayrıca, Günaydın, elektronik haberleşme için kule ve direklerin insan sağlığı göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini vurgulayarak, bu düzenlemenin de iptal edilmesini talep ettiklerini dile getirdi. Güneş ve rüzgar enerjisi santrallerinin yapı denetiminden çıkarılması, yapı denetim kuruluşlarının yapı sahiplerince seçilmesi ve cezai hükümlerden muafiyet gibi düzenlemeler de iptal edilmesi gereken maddeler arasında sayıldı.
Türkiye Çevre Ajansı ile ilgili yeni düzenleme hakkında da konuşan Günaydın, bu ajansın ortak olduğu şirketlerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmesinin kanuni bir ölçüt taşımadığını belirtti. Türkiye Çevre Ajansı’na ait düzenlemelerin Anayasa Mahkemesine taşındığını ifade eden Günaydın, ajansın teşkilatı ve istihdam edilecek personelin özlük haklarının, yasal bir ölçüt olmaksızın belirlenmesinin kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Devlet Denetleme Kurulu’na tanınan ek yetkileri de “Kabul edilemez.” olarak değerlendiren Günaydın, Anayasa Mahkemesine başvuru yapma sürecinde olduklarını bildirdi. Anayasal yargının karar verme süreçlerinin geç kaldığını ve yürürlüğün durdurulması taleplerinin reddedildiğini dile getiren Günaydın, anayasaya aykırı düzenlemelerin derhal incelemesini talep etti.
Son olarak, Anayasa Mahkemesi (AYM) üyelerine önemli bir çağrıda bulunan Günaydın, “Öncelikli kanunları, kamu yararını doğrudan etkileyen düzenlemeleri öncelikle inceleyiniz. Yürürlüğünün durdurulması kararı vermekten lütfen kaçınmayınız ve kamu yararına aykırı düzenlemelerin iptali için gerekli adımları atın.” diyerek, Anayasa’ya aykırı olan düzenlemelerin düzeltilmesi için yeterli süre verilmemesi gerektiğini vurguladı.