Memur ve memur emeklisinin maaşları 2025’in Ocak ayında erimeye başladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın ilk enflasyon verilerini açıkladı ve enflasyonun Ocak ayında yüzde 5,03 oranında yükseldiğini, yıllık enflasyonun ise yüzde 42,12 olduğunu belirtti.
Kamu çalışanlarının aylık maaşlarının yeniden değerlendirilmesi zorunlu hale gelmiş, bu durum enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılmasını ve ek zam yapılmasını kaçınılmaz hale getirmiştir. Türkiye’de son yıllarda artan enflasyon oranları, geniş bir kesimi ekonomik olarak tehdit ederken, bu kesimlerin başında kamu çalışanları bulunmaktadır. Sabit maaşlarla geçimini sağlamaya çalışan kamu personeli, enflasyonun getirdiği hayat pahalılığı karşısında büyük mali zorluklarla karşılaşmaktadır.
Yüksek enflasyon, kamu çalışanlarının maaşlarının alım gücünü hızla düşürmektedir. Temel tüketim maddelerine gelen zamlar, çalışanların gündelik harcamalarını karşılamasını güçleştirmekte; bu da gıda, kira, ulaşım ve enerji maliyetlerindeki artışlarla birleştiğinde sabit gelirli kamu personelinin mali durumunu daha da zorlaştırmaktadır.
Memurlar ve diğer kamu çalışanları için yapılan maaş zamları çoğu zaman enflasyon oranının gerisinde kalmaktadır. Örneğin, yıllık enflasyon oranı yüzde 50’yi aştığında, maaş zamları çoğunlukla yüzde 30 civarında kalabiliyor ve bu durum, kamu çalışanları için ekonomik açıdan büyük kayıplara yol açmaktadır. Böylece, çalışanların reel gelirlerinde ciddi bir erime meydana gelmekte ve alım güçleri azalmaktadır.
Geçim Sıkıntılarının Günlük Yaşama Etkisi
Kamu çalışanları için yüksek enflasyon, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen çok sayıda sorunu da beraberinde getirmektedir. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan memurlar, kira artışları nedeniyle barınma konusunda büyük sıkıntılar yaşamaktadırlar. Ulaşım giderlerindeki artışlar ise çalışanların iş yerlerine ulaşımını daha da zorlaştırmaktadır.
Gıda fiyatlarındaki yükseliş, kamu çalışanlarının beslenme alışkanlıklarını değiştirmektedir. Daha sağlıklı ve dengeli beslenme yerine, ucuz ve besin değeri daha düşük gıdalara yönelim artmakta ve bu durum da sağlığı olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlere erişim konusundaki zorluklar da artmaktadır.
Çözüm önerisi olarak; geçim sıkıntısı çeken kamu emekçilerini bir nebze olsun rahatlatmak üzere ek zam ve refah payı verilmesinin yanı sıra enflasyon farkının aylık olarak ödenmesi gerekmektedir. Bu adımlar, kamu çalışanlarının yaşam standartlarını iyileştirmek ve ekonomik açıdan sürdürülebilir bir finansal denge sağlamak için önemlidir.
Serdar GÜNDÜZ
Liyakat-Sen Genel Sekreteri
