The Guardian gazetesinde yer alan bir analiz, Türkiye’nin çevre politikalarının günümüzde küresel ölçekte tartışmalara yol açtığını ortaya koyuyor. 2017 yılında Emine Erdoğan tarafından başlatılan “Sıfır Atık Projesi” atık yönetimi ve çevre kirliliğiyle mücadele adına önemli hedefler belirlemiş olsa da, 2018 yılında Çin’in plastik atık ithalatını durdurması sonucu birçok Avrupa ülkesi yeni atık gönderme pazarları aramaya gitmiştir. Türkiye, bu arayışta plastik atık ithalatı için büyük bir alternatif haline gelmiştir.
Türkiye’nin Plastik Atık İthalatı Artışı
Türkiye’ye yapılan plastik atık ithalatı, 2018’den bu yana her yıl kayda değer bir artış göstermiştir. 2020 yılında 200 bin ton olan ithalat, 2023 itibarıyla 750 bin tonun üzerine çıkmıştır. Böylelikle Türkiye, plastik atık ithalatında dünya genelinde en üst sıralarda yer almaya başlamıştır. Adana, İzmir ve İstanbul gibi iller, en fazla atık ithal eden bölgeler arasında ön plana çıkmaktadır. Özellikle Adana’da doğaya denetimsiz bir şekilde bırakılan plastik atıklar, yöredeki tarım arazileri ve su kaynaklarının büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalmasına yol açmaktadır.
Plastik Atıkların Geri Dönüşümü ve Tehditleri
The Guardian‘ın gerçekleştirdiği incelemeye göre, Türkiye’ye gelen plastik atıkların büyük bir kısmı geri dönüştürülememekte; bu atıklar ya yakılmakta, ya gömülmekte ya da yasa dışı yollarla doğaya terk edilmektedir. Çevre örgütleri ve yerel halk, bu durumun halk sağlığı açısından önemli riskler taşıdığını belirterek, devletin atık yönetimini daha sıkı bir şekilde denetlemesini talep etmektedir.
Avrupa’nın Geri Dönüşüm Yetersizliği ve Türkiye
Uzmanların görüşlerine göre, Avrupa’nın geri dönüşüm sisteminin eksikliği nedeniyle gelişmekte olan ülkelere plastik atık göndermeye devam ettiği vurgulanmaktadır. Türkiye, İngiltere’nin plastik atıklarının yaklaşık yarısını almakta ve her altı dakikada bir damperli bir kamyon dolusu plastik çöp ülkeye girmektedir. Bu durum, Türkiye’nin atık yönetimi kapasitesinin çok ötesinde bir yük getirmektedir.
Çevre Kirliliği Sorununun Derinleşmesi
Türkiye’deki yetersiz geri dönüşüm altyapısı ve ithal edilen atıkların büyük bir çoğunun işlenememesi, çevre kirliliği sorununu daha da derinleştirmektedir. Sıfır Atık hedefleri doğrultusunda hareket eden Türkiye, plastik atık ithalatını sınırlamadığı sürece Avrupa’nın çöp merkezi olma riskiyle yoluna devam etmektedir.
Çözüm Önerileri ve Gelecek Riskleri
Çevre aktivistleri ve uzmanlar, Türkiye’nin plastik atık ithalatına yönelik daha katı düzenlemeler getirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve yerel geri dönüşüm kapasitesinin artırılması gerektiği konusunda da genel bir görüş birliği bulunmaktadır. Bu önlemler alınmadığı takdirde, Türkiye’nin plastik atık sorunuyla daha büyük bir krizle karşılaşacağı ve bunun sonuçlarının uzun vadede çevre felaketlerine yol açacağı ifade edilmektedir.