Nefes Gazetesi yazarı Nuray Babacan, yazısında ‘AK Partide’de sinir bozukluğu’ başlığını kullanarak, AK Parti kulislerinde uzun zamandır konuşulan kabine değişikliğinin artık öncelikli gündem maddesi olmaktan çıktığını ifade etti. Yazar, “Kimine göre nisana, kimine göre hazirana kaldı” diyerek, bu değişikliğin ertelendiğini belirtti.
Babacan, kabine değişikliğinin etkilerinin büyük ölçüde sınırlı kalacağına dair iddiaların arttığını dile getirdi. “Ancak son günlerde kabine değişikliğinin tamamen kaldığını, en fazla 3 bakanla sınırlı olacağını iddia edenler var.” diyen Babacan, partinin büyük kongresindeki değişimden hayal kırıklığına uğrayan ve MKYK’ya alınan isimler konusunda rahatsız olan partililerin kabine değişikliğinden de umutlarını yitirdiğine vurgu yaptı. Yazar, olası bir değişiklik halinde ise başarı, liyakat ve yetenek gibi konularda anlamlı mesajlar verilmeyeceği düşüncesinin hakim olduğunu belirtti.
AK Parti’de Vedat Milor tartışması: ‘Sözün bittiği yer’
Ayrıca Babacan, gastronomi yazarı Vedat Milor hakkında kent lokantalarının tanıtımı yaptığı gerekçesiyle başlatılan soruşturmanın AK Parti içerisinde huzursuzluğa yol açtığını öne sürdü. Yazar, “Son dönemde İstanbul’da yürütülen soruşturma ve operasyonların ‘neye hizmet ettiği’ soruları daha sık sorulmaya başlandı. Özellikle Vedat Milor soruşturmasını ‘sözün bittiği yer’ olarak değerlendirenler oldu” ifadesini kullandı. Bu durum, partinin içindeki bazı dinamiklerin sorgulanmasına yol açarken, aynı zamanda kamusal alanla ilgili tartışmaları da yeniden alevlendirdi.
Kabine değişikliğinin belirsizliği ve Vedat Milor’un soruşturması, AK Parti içindeki tartışmaları derinleştiriyor. Yazar, bu durumu hem partinin iç yapısının sorgulanması hem de toplumla olan iletişimin kopması açısından önemli bir gösterge olarak değerlendiriyor. Taraflar arasında yöneten ve yönetilen arasındaki ilişkiyi sorgulayan gelişmeler, siyasi gündemin şekillenmesinde önemli rol oynayabilir. Babacan’ın yazısında özellikle partililerin değişikliklere olan umutsuzluğunun kurum içindeki motivasyonu nasıl etkilediğine de dikkat çekiliyor.
Sonuç olarak, Nuray Babacan, AK Parti içindeki kabine değişikliğinin geleceğine dair belirsizliği ve Vedat Milor’a yönelik soruşturmayı gündeme getirerek, partinin içindeki huzursuzlukları ve sıkıntıları okuyucularıyla paylaşıyor. Bu gelişmeler, hem siyasetin dinamiklerini hem de toplumda yarattığı etkiyle geniş bir tartışma alanı oluşturuyor. AK Parti’nin karşılaştığı bu tür zorlukların, gelecekte nasıl bir siyasi tablo ortaya çıkaracağı sorusu ise yanıt bekleyen en önemli konulardan biri olarak öne çıkıyor.