Acil servis raporunun, görev yerinde alınma zorunluluğu bulunmadığı belirlendi.
Ceza İnfaz Kurumu’nda infaz ve koruma memuru olarak çalışan bir personel, disiplin soruşturması sonucunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinde belirtilen hükümlere dayanarak 1/30 oranında aylıktan kesme cezasına çarptırılmıştır. Bu cezanın iptali için mahkemeye başvurmuştur.
Açılan dava, ilk derece mahkemesinde incelenmiş olup; davacının yıllık izninin bitiminde acil serviste muayene olarak rapor aldığı tespit edilmiştir. İdare, raporun geçerliliği konusunda herhangi bir itirazda bulunmamış, eğer raporda bir sorun olduğu düşünülseydi hakem hastaneye gönderme imkânı olduğu halde bu yola başvurulmamıştır. Dolayısıyla, geçerli bir hastalık raporunun varlığı kabul edilmiştir. Gereken acil durumlarda raporun görev yerinde alınması zorunluluğunun olmadığını, davacının görev yerinin dışında aldığı raporla meşru bir hastalık sebebiyle görevine gelmediğini belirterek disiplin cezasının hukuka aykırı olduğuna hükmetmiştir.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2021/1760
Karar No: 2023/160
TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Bakanlığı
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyiz edilerek bozulması talep edilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava, davacının Tipi Kapalı Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda infaz ve koruma memuru olarak çalıştığı sırada disiplin soruşturması sonucu aldığı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesine dayalı 1/30 oranında aylıktan kesme cezasının iptali ve yapılan kesintilerin yasal faiziyle birlikte geri ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi’nin karar özeti: Mahkeme, davacının yıllık izin dönüşünde acil servis raporu aldığını, bu raporun idare tarafından fenne uygun olmadığı yönünde bir iddia ile karşılaşmadığını, gerekirse hakem hastaneye yönlendirme imkânı bulunduğunu, idarenin bu imkândan faydalanmadığını ve bu nedenle geçerli bir hastalık raporunun var olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, acil durumlarda raporun görev yerinde alınması gerektiğine dair bir zorunluluk bulunmadığını belirlemiştir. Sonuç olarak, disiplin cezasının hukuka aykırı olduğuna ve kesintinin yasal faizi ile birlikte geri ödenmesi gerektiğine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı, davacının yıllık izin sonrası göreve gelmemesinin hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte, raporun merkezi sağlık kurumundan alınmadığını ve bu sebeple disiplin cezasında hukuka aykırılık bulunmadığını iddia etmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma yapılmamıştır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
Düşünce: Temyiz talebinin reddi ve İdare Mahkemesi’nin kararının onanması gerektiği değerlendirilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Danıştay Onikinci Dairesi, dosyada mevcut belgeleri inceledikten ve Tetkik Hâkiminin görüşünü dinledikten sonra hukuki değerlendirmeye yaklaşmıştır.
İdare ve vergi mahkemelerinin temyiz yoluyla bozulması, yalnızca 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen sebeplerin varlığı halinde mümkündür.
Temyiz edilen karar, usul ve hukuka uygun bulunmaktadır; bu nedenle dilekçede belirtilen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek şekilde görülmemektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan gerekçelerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen nedenlerle dava konusu işlemin iptali ve davacının ücret kesintisinin kesintinin yapıldığı tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine dair İdare Mahkemesi’nin kararının onanmasına,
3. Temyiz giderlerinin, talepte bulunanın üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın, ilgili Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi gereğince) 54. maddesinin birinci fıkrası doğrultusunda kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolunun açık olmasına, 02/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.