İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) hala deşifre edilemeyen üyelerinin sayısının, 15 Temmuz darbe girişimine katılanlarla karşılaştırıldığında daha fazla olduğunu duyurdu.
Açıklamada, FETÖ’nün Türkiye’nin anayasal düzenine ve güvenliğine yönelik en büyük tehdit unsuru olarak varlığını sürdürdüğü vurgulandı. TSK içerisindeki örgüt mensuplarının deşifre edilmesinde en etkili yöntem olarak, örgüt içindeki askerlerden sorumlu sivil şahısların, askerlerle iletişim kurmak amacıyla büfe, market ve fatura ödeme merkezleri gibi yerlerde kullandıkları kontörlü hatlar ile kamuya açık ankesörlü hatlardan gerçekleştirdikleri bağlantıların tespit edilmesi öne çıkarıldı.
1915 operasyonu gerçekleştirildi
Başsavcılık ve Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ortak çalışma sonucunda, Türkiye genelindeki 80 ilde görev yapan adli birimlerin kullanımına sunulan sabit hat veri havuzundan yararlanarak, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana haklarında işlem yapılmayan asker şüpheliler için 1915 operasyonu yapıldığı bildirildi. Bu kapsamda 28 bin 194 şüpheli tespit edildi ve bunlardan 25 bin 801’i gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlardan 8 bin 992’sinin tutuklandığı, 13 bin 968’inin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı, 2 bin 841’inin kayıtsız serbest bırakıldığı, 2 bin 393’ünün firari olduğu ifade edildi. Açıklamada, ilerleyen süreçte daha fazla şüphelinin yakalandığı kaydedildi.
Serbest bırakılan 9 bin 533 şüphelinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak örgüt üyeleri ve işleyişi hakkında faydalı bilgiler verdikleri belirtildi. Yakalananların toplam sayısına göre itirafçı oranının yüzde 37 olarak hesaplandığı ifade edildi.
Bugün itibarıyla, aynı iletişim modeliyle irtibat sağladığı tespit edilen ve terör örgütü mensubu olduğu belirlenen 63 şüpheli hakkında İstanbul ve 35 farklı ilde eş zamanlı olarak yakalama ve gözaltı işlemlerine başlandığı bildirildi. Söz konusu 63 şüpheliden 56’sının operasyonda yakalandığı bilgisi paylaşıldı.
