ERCAN KÜÇÜK / KARAR
Aile Sağlık Merkezleri (ASM), birinci basamak sağlık hizmetlerinin temel taşlarından biri olarak hizmet verdikleri bölgelerde binlerce vatandaşa ulaşmaktadır. Ancak artan maliyetler, ASM’lerin faaliyetlerini sürdürebilmesini zorlaştırmaktadır. Bu merkezler, her ay Sağlık Bakanlığı’ndan aldıkları cari gider ödeneği ile işlerini yürütmeye çalışıyorlar. Kira, stopaj, temizlik personeli maaşları, SGK primleri ve tıbbi sarf malzemeleri gibi birçok gider, bu ödenekten karşılanıyor. Ancak memur maaşlarına bağlı olarak artan ödenekler, enflasyon ve yüksek kira artışlarının etkisiyle yetersiz kalmaktadır. Birçok ASM, kiracı oldukları binaların kentsel dönüşüme girmesi sebebiyle yerlerini terk etmek zorunda kalmış durumdadır.
EV SAHİPLERİ SICAK BAKMIYOR
Yüksek kira bedellerini ödemekte zorlanan ASM’ler kapanma sürecine girmiştir. Son örneği, Ankara Çankaya’daki Gaziosmanpaşa ASM’nin kapılarını kapatmasıdır. Aile hekimleri, sosyal medyada konuyla ilgili paylaşımlar yaparak, “Bölgede kiralar oldukça yüksek. Ev sahipleri mülklerini bize kiralamak istemiyor. Belediyeler de bu konuda destek olmuyor,” şeklinde ifade ettiler. Ayrıca, İstanbul Erenköy’de iki ASM’nin kapandığını belirten bir doktor, kiralarının yüksekliğini dile getirerek, eski bir binada 55 bin lira kira, 20 bin lira stopaj ve 7 bin lira aidat ödediklerini açıkladı.
BELEDİYE 10 KAT İSTEDİ
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Dr. Türkü Yağmur Nehir, kapanan ya da tahliye davası açılan yüzlerce ASM bulunduğunu ifade etti. Sorunun pek çok büyükşehirde yaygın olduğunu belirten Nehir, “Sadece İstanbul’da çok sayıda ASM ya kapanmış ya da boşaltılmış durumda. Örneğin, Ankara’da Keçiören Belediyesi’ne ait bir binada hizmet veren bir ASM’de yeni kira teklifi neredeyse on kat artış göstermiş. Bu talep reddedildiğinde, hekimler hakkında tahliye süreci başlatılmış. Bu durum, doktorlarımızı yeni aile sağlık merkezi bulmak zorunda bırakıyor. Birçok merkez, mevcut bütçeleriyle giderlerinin çoğunu karşılayamıyor; kalan kısımsa doğrudan hekimlerin cebinden çıkmakta. Bu durum sürdürülebilir değil.” şeklinde konuştu.
BAKANLIK GÜVENCE VERMELİ
Dr. Nehir, birçok ASM’nin “depreme dayanıksız” raporu nedeniyle yer tahsis edilmeden tahliye edildiğini de aktardı. “Binanız uygun değil, çıkın” denilmesine rağmen, “yerinizi biz bulacağız” vaadi olmadığına sitem eden Nehir, büyükşehirlerde sağlık hizmeti sunumuna uygun yer bulmanın neredeyse imkansız hale geldiğini kaydetti. Yeni bir yer temin edilemediği için ASM’ler tamamen kapanmakta, personel işsiz kalmakta ve hekimler tayin taleplerinde bulunmaktadır. Bu noktada, ASM’ler için kamuya ait, depreme dayanıklı ve sabit binaların inşa edilmesi gerektiğini, kira sözleşmelerinin bakanlık güvencesiyle düzenlenmesi gerektiğini ve cari gider ödeneğinin reel piyasa koşullarına göre güncellenmesi gerektiğini vurguladı.