İstanbul’da bir emlakçı, daha önce kiraya verdiği bir evin sahibinden destek alarak kiracısının evi terk etmesini talep etti. Bu durum, kiracı tarafında kiralama sözleşmesinin geçerli olduğu gerekçesiyle reddedildi.
Kiracı, evi boşaltmama konusunda direnince, emlakçı durumu zorla çözebilmek için kiracının abonesi olduğu elektrik, su ve doğal gaz sayaçlarını sökme yoluna gitti. Bu eylemlerin ardından kiracı, emlakçıya karşı hukuki işlem başlattı.
Bakırköy 51. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan emlakçı, “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçundan 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Hükme itiraz eden sanık, dosyayı Yargıtay’ a taşıdı.
“Rahatsızlık” Verdiği İddia Edildi
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, temyiz incelemesi sonucunda sanığın mahkumiyet kararını hukuka uygun bularak onadı.
Kararda, sanığın kiracıyı evden çıkarmak amacıyla önce telefonla arayarak talep ettiğine, olumsuz yanıt alması üzerine evin sayaçlarını sökme eylemine başvurduğuna dikkat çekildi. Bu durumun, kiracıya çeşitli şekillerde “rahatsızlık verdiği” vurgulandı.
Yerel mahkemenin, sanığın eylemlerine uygun suç tanımını ve yaptırımları doğru bir şekilde belirlediği dile getirilen kararda, “Temyiz isteminin reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.” ifadelerine yer verildi.