1- Kamu görevine girişte adaletsizlik yapıldığı algısı
Kamu hizmetine giriş süreçlerinde, Türkiye’deki iktidarın gençler arasında en büyük tepkiyi aldığı konulardan biri sözlü sınav uygulamalarıdır. Bu durum, kamu yönetimindeki sözlü sınav uygulamalarının acilen gözden geçirilmesi ve sınav alanlarının daraltılması gerektiğini göstermektedir. Sözlü sınavlar, en alt düzeydeki memur alımlarına kadar yaygınlaşmış ve iktidarın bu konudaki vaatleri henüz yerine getirilememiştir.
Yazılı sınavlarda yüksek puan alan gençlerin, sözlü sınavlarda başarısız olması büyük bir hayal kırıklığı yaratarak, gençlerin Devlet’e güvenini sarsmaktadır. Bu noktada, tanıdığı olmayanların kamu sektöründe memur ya da işçi olamayacağı algısı giderek güçlenmektedir. Eğer sözlü sınavlardaki adaletsiz uygulamalar sona ererse, gençlerin Devlete olan güveni artacak ve muhalefetin elindeki argümanlar etkisiz hale gelecektir.
2- KPSS olmaksızın kur’a ile kamuya eleman alımı
KPSS’nin etkisinin azalması, memur veya işçi olma hedefindeki gençleri umutsuz hale getirmiştir. Çoğu zaman, birkaç kişilik personel alımında binlerce adayın kur’a için noterde sıra beklemesi ve ardından referans bulma zorunluluğu, kamuya girişte liyakati ortadan kaldırmıştır. Bu durum, KPSS’den yüksek puan almış gençleri tedirgin ederken adalet duygusunun kaybolmasına neden olmaktadır. Özellikle kamuya girişteki adaletin yerini siyasi kayırmacılığın alması, gençleri AK Parti muhalifi haline getiriyor. Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla çıkacak bir genelge ile kamuya personel alımının objektif kurallara bağlanması, ciddi bir değişim yaratacaktır. Sınavsız personel alımına dair gelen tepkiler düşünüldüğünde, sistemin adil ve şeffaf bir yapıya kavuşturulması büyük takdir toplayabilir.
3- Kamuya sınavsız personel alımı
Milyonlarca gencin iş aradığı bir ortamda, bazı kişilerin sınavsız olarak kamuya işçi veya memur olarak atanması büyük tepkilere yol açmaktadır. Bu nedenle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 59’uncu maddesi yeniden düzenlenerek, kamuya sınavsız personel alımının önüne geçilmelidir. Belediyeler ve valilikler, özel kalem müdürlüklerini boşaltıp doldurma mekanizmasına dönüştürmüştür. Sayıştay Başkanlığı bu konuları araştırsa da, mevcut yasal düzenleme olduğu sürece etkili sonuçlar alınamamaktadır.
Ayrıca, belediyelerde sözleşmeli personel alımlarındaki uygulamalar oldukça tartışmalıdır. Sınavsız işe alım yapılan kişilerin çoğunlukla tanıdığı yüksek mevkiililerin çocukları olması, sınava girip de menfaate ulaşamayan gençlerde büyük bir hayal kırıklığı yaratmaktadır. Bu adaletsizlik, kamu üzerinde olumsuz bir etki bırakarak iş arayan “gösterilmeyen” gençler arasında derin bir güvensizlik duygusu yaratmaktadır.
4- Mahalli idarelere personel atama yöntemlerinin oluşturduğu sorunlar
Mahalli idarelerdeki memur, işçi ve sözleşmeli personel alım yöntemleri mevcut sorunları daha da karmaşıklaştırmaktadır. Eğer personel alım yöntemleri objektif kurallara bağlanmazsa, her yeni başkan geldiklerinde mevcut çalışanlar baskı altında kalacak ve ol