Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak, Demokratik Politika (DEM) Partisi’nden, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyesidir. Her iki başkanın da aralarında bulunduğu toplamda dört sanık hakkında, ‘Terör örgütüne üye olma’ suçlamasıyla dava açılmıştır. Bu davanın karar duruşması, 2023 yılı içerisinde Tunceli 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilmiştir. Duruşma öncesinde, duruşma alanında ve belediye binası önünde geniş güvenlik önlemleri alınmış olup, alınan tedbirler her iki tarafça dikkatle gözlemlenmiştir. Duruşmaya katılmayan sanıklar arasında yer alan Belediye Başkanları, önceden belirlenmiş mahkeme kararına itirazda bulunmamışlardır.
Duruşmanın başlangıcında, savcı tarafından sanıkların üzerine atılı suçlamaların detayları ve iddianame okunmuştur. İddianamenin içeriğinde, sanıkların birer terörist cenazesine katıldıkları, devam etmekte olan Pembelik Barajı projesi etrafında düzenlenen gösterilere ve çeşitli izinsiz eylem ve yürüyüşlere iştirak ettikleri gibi ciddi suçlamalar yer almaktadır. Bu bağlamda, savcılık duruşmanın ilerleyen aşamalarında sanıklar hakkında tutuklama talep etmiştir. Ancak, duruşmanın savunma aşaması sonrası mahkeme heyeti, mevcut deliller ve sanıkların ilgisi doğrultusunda gereken değerlendirmeleri yapmış ve karar vermiştir.
Mahkeme, sanıklara ‘Terör örgütüne üye olma’ suçundan ceza vermiştir. Bu ceza, istinaf yolu açık olmak üzere, her bir sanık için 6 yıl 3 ay hapis cezasıdır. Ayrıca, mahkeme tarafından verilen karar sonrasında, sanıkların yurt dışına çıkışlarının yasaklandığına dair bir karar da alınmıştır. Bu durum, sanıkların mevcut sosyal ve siyasi pozisyonlarını etkileyecek önemli bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Özellikle, kamuoyunda önemli bir yer tutan yerel liderlerin, yargı süreci sonucunda ceza almış olmaları, bu durumun siyasi yansımalarını beraberinde getirecektir.
Bu dava, Tunceli ve Ovacık bölgelerinde yürütülen yerel politikalar ve uygulamalar üzerinde derin bir etki yaratmış olup, benzer olayların önünü açan bir örnek teşkil etmektedir. Ayrıca, belediye başkanları tarafından gerçekleştirilen sosyal etkinlikler ve katılımlardan dolayı yargılanmaları, toplumda tartışmalara neden olmuştur. Toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler, bu tür yargı süreçlerinin adalet ve siyaset üzerindeki etkilerini sorgulamaktadır. Özellikle belediyelerin, halkın desteğiyle yönettiği projeler ve gerçekler karşısında yaşanan bu tür sorunlar, kamu yönetiminde önemli değişimlerine işaret etmektedir.
