Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), son günlerde bazı basın yayın organlarında yer alan “Atatürk Havalimanı’nda 45 kişinin katledildiği davada terör örgütü DAEŞ üyeleri tahliye edildi” şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını ve bu tür haberlerin kamuoyunda yanlış bir algı oluşturduğunu ifade etti. DMM, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, bu haberlerin, terör saldırısının gerçek faillerinin serbest bırakıldığı izlenimini uyandırdığını belirtti.
Açıklamada, “Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘Atatürk Havalimanı’nda 45 kişinin katledildiği davada terör örgütü DAEŞ üyeleri tahliye edildi’ haberinin çarpıtmalara sebebiyet verdiği tespit edilmiştir. Söz konusu haberler kamuoyunda, ‘terör saldırısının failleri serbest bırakılmış’ gibi bir algıya neden olmaktadır” denildi. Bu ifade, haberlerin toplumda yarattığı yanlış anlaşılmalara dikkat çekiyor. DMM, bu tür haberlerin oluşturduğu tehdit ve yanlış bilgi akışının ciddiyetine vurgu yaptı.
DMM, tahliye edilen sanıkların saldırının failleri olmadığını, bu kişilerin 8 yıldır tutuklu olduğunu ve suiistimal, terör örgütü üyeliği veya örgütün finansmanı gibi suçlardan yargılandıklarını belirtti. Açıklamada, bu 6 sanığın, isnat edilen suçlar açısından yargı sürecinde tutuklu kalmalarının, eventual alacakları cezaları karşılama olasılığının bulunması nedeniyle tahliyelerine karar verildiği ifade edildi. Bu noktada DMM, konunun yargı süreçleriyle ilgili olduğunu ve asılsız iddialara itibar edilmemesi gerektiğini belirtmekte ısrarcıdır.
Dezenformasyon, günümüzde toplumların doğru bilgiden uzaklaşmasına neden olan önemli bir sorundur. Bu bağlamda DMM, kullanıcıların sosyal medyada maruz kaldıkları bilgi bombardımanının ne kadar güvenilir olduğuna dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı. İnsanların, okudukları veya izledikleri her bilgiyi sorgulama eğilimi geliştirmeleri ve resmi açıklamaları takip etmeleri, yanlış anlamaların ve yanıltıcı bilgilerin etkisini azaltabilir.
DMM’nin açıklamaları, toplumda oluşan panik ve endişelerin azaltılması adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Yasaların ve yargı süreçlerinin, suç teşkil eden eylemler karşısında etkili bir çözüm sunduğunu vurgulayan DMM, bu durumda yargının bağımsızlığına da dikkat çekmiştir. Söz konusu tahliyeler, yargı süreçleri çerçevesinde değerlendirilerek yapılmakta olup, alınan kararların siyasi ya da duygu temelli olmadığı, yalnızca hukuki nedenle gerçekleştiği belirtilmektedir.
Sonuç olarak, DMM, dezenformasyonun yayılmasını önlemek amacıyla doğru bilgi akışının sağlanmasının önemine dikkat çekmektedir. Yapılan açıklamalar, vatandaşların doğru bilgiye ulaşmalarını sağlamayı ve yanıltıcı bilgilerin etkisiyle oluşan kaygı düzeylerini azaltmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda toplumun bilinçlendirilmesi, bilgi kirliliğinin önlenmesi açısından kritik bir rol oynamaktadır.