Geçtiğimiz hafta sonu, Türkiye’nin Akdeniz ve Marmara bölgelerinde art arda depremler meydana geldi. Depremlerin başlangıcı 21 Aralık 2023 Cumartesi akşamı saat 20:31’de Avcılar’da 3 büyüklüğünde bir sarsıntıyla oldu. Ertesi gün 22 Aralık 2023 Pazar günü saat 15:08’de ise Marmara Ereğlisi açıklarında 3.5 büyüklüğünde ikinci bir deprem oldu.
Aynı gün, yani 22 Aralık’ta Akdeniz’de daha büyük depremler kaydedildi. Saat 14:53’te Muğla’nın Datça ilçesi açıklarında 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana gelirken, saat 22:09’da aynı bölgede bir diğeri 4.7 büyüklüğünde gerçekleşti. Bu sarsıntılar, bölgedeki yer altı hareketliliğinin arttığını gösteriyor.
Son Dakika: Marmara’da deprem oldu
Son dakika: İstanbul’da deprem
Bu depremlerle ilgili açıklamada bulunan Jeolog ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Bölgesi ve Akdeniz’de yaşanan sarsıntıları değerlendirdi. Görür, “Marmara Denizi’nde olan 4 büyüklüğünden küçük depremleri değerlendirmiyoruz” şeklinde konuştu. Son olarak yaşanan depremin Marmara Ereğlisi açıklarında gerçekleştiğini belirten Görür, özelikle Kumburgaz Fayı üzerinde bir deprem beklediklerini ifade etti. Ayrıca, Tekirdağ Fayı’nın kırılmasıyla birlikte bu yöredeki depremlerin daha çok gaz çıkışları nedeniyle oluşan çökellerdeki deformasyonlar sonucu meydana geldiğini vurguladı. Görür, “Kilitli faylarda bile bu boyutta depremler normaldir. Fay, nihayetinde stres biriktiriyor ve zaman zaman küçük depremler de oluşturuyor” dedi.
“AKDENİZ’DE ART ARDA DEPREMLER”
Prof. Dr. Naci Görür, Girit Adası açıklarında gerçekleşen 4.7 büyüklüğündeki depremin Plini-Strabo zonu üzerinde olduğunu da belirtti. Bu bölgenin sıkça deprem yaşadığına dikkat çekerek, “Bu zon Helen-Kıbrıs yaynın bir parçası” ifadesini kullandı. Yani Akdeniz bölgelerinde meydana gelen depremlerin bölgesel bir karakter taşıdığı anlamına geliyor.
Muğla Datça’da 4,7 büyüklüğünde deprem
Sonuç itibarıyla, bu depremler, hem Marmara hem de Akdeniz bölgelerinde süregelen bir yer hareketliliğinin ve fay hatlarının etkinliğinin bir göstergesi olduğunu ortaya koymaktadır. Uzmanlar, bu tür sarsıntıların ilerleyen dönemlerde daha büyük depremlerle sonuçlanabilmesi açısından dikkatle takip edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.