31 Mart yerel seçimlerinden sonra birinci parti olarak çıkan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), zamanla yakaladığı rüzgârı kaybetme sürecine girdi. Yapılan son anketlerde CHP’nin oy oranının günden güne düştüğü ve ikinci sıraya gerilediği gözlemlendi. Bu durum, partinin içindeki tartışmalar ve liderlik değişimiyle alakalı birçok faktörün bir araya gelmesiyle oluştu.
Yeni Genel Başkan Özgür Özel’in göreve geldiği andan itibaren başlattığı normalleşme süreci, partinin iç dinamiklerini yönetme noktasında yetersiz kaldı. Aylardır süren bu normalleşme girişiminin, partinin tabanındaki memnuniyetsizliği artırdığı belirtiliyor. Özel’in, hem kendisine hem de izlediği politikalara karşı çıkan eleştirileri bastıramaması, CHP’nin ikinci sıraya düşmesinin temel nedenleri arasında sıralanıyor.
ERKEN REKABET DE BİR DİĞER ETKEN
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın erken rekabet oluşturmaları, mevcut politik gerginliği artırdı. Önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Özgür Özel’in başlattığı normalleşme sürecine karşı harekete geçmesi ve bazı parti milletvekillerini örgütlemesi de bir diğer sıkıntılı gelişme olarak ön plana çıkıyor. Bu durum, partideki iç huzursuzluğun artmasına yol açtı.
Son gelen anketler, CHP içerisindeki anlaşmazlıkların kamuoyu nezdinde olumsuz bir algı oluşturduğunu ortaya koydu. Hükümetin Suriye politikalarındaki başarıları ve Özel’in bu konudaki tutarsızlıkları, parti tabanının morallerini olumsuz etkiledi. Bu bağlamda, 50’ye yakın milletvekilinin Özel’e karşı bildiri hazırlığına girişmesi, partideki bölünmelerin boyutunu gözler önüne seriyor.
Özgür Özel, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın, Şam’da gerçekleştirdiği Emevi Camii ziyareti sırasında şükür namazı kılmasının yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın okuduğu Fetih Suresi’ni eleştirmişti. Anketlerdeki oy düşüşünün önemli sebeplerinden biri de, Özel’in dini konularda tutarlı bir politika ortaya koyamaması olarak değerlendiriliyor. Bu duruma ek olarak, önceki genel başkan Kılıçdaroğlu’nun, başörtüsü gibi konularda halk nezdinde din karşıtı olarak algılanan bir imajı ortadan kaldırmak için girişimlerde bulunması dikkat çekici bir çelişki oluşturuyor. Özel’in ise partiyi eski haline döndürme çabaları, CHP’nin oy kaybına neden olan unsurlar arasında sayılıyor.
Sonuç olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin içinde bulunduğu bu karmaşık ve krizli durum, hem iç dinamikleri hem de genel siyasi atmosferle etkileşim halinde şekilleniyor. Özellikle liderlik değişimi, parti içindeki rekabet ve mevcut politikaların yetersizliği, CHP’nin oy oranlarını olumsuz etkileyen ana unsurlar olarak karşımıza çıkıyor.
