Türkiye’de asgari ücret, yapılan yüzde 30’luk zamla birlikte net olarak 22 bin 104 lira seviyesine yükseldi. Ancak bu artış, resmi enflasyon oranı olan yüzde 47’nin altında kalmaktadır. Merkez Bankası’nın tahminleri doğrultusunda enflasyonun düşmeye başlaması beklenmekte olsa da asgari ücretin, iki ay içinde açlık sınırının altında kalacağı öngörülmektedir.
Kasım ayında açlık sınırları, Türk-İş tarafından 20 bin 562 lira, DİSK Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından ise 20 bin 967 lira olarak belirlenmiştir. Bu rakamlar, asgari ücretin, alım gücünü korunmadığını göstermektedir.
Yeni asgari ücret ile birlikte devletin, her bir asgari ücretli için işverenlere sunduğu asgari ücret desteği de yaklaşık yüzde 43 oranında artırılarak 700 liradan 1000 liraya yükseltilmiştir.
Ek zam beklentisi karşılanmadı
Asgari ücret tespit komisyonunda işçi tarafını temsil eden tek sendika olan Türk-İş, asgari ücretin 29 bin 583 lira olmasını talep etmiştir. Türk-İş, son toplantıya katılmamış olsa da eylem kararı alınmamıştır. Ancak, ana muhalefet partisi CHP olağanüstü bir toplantı yaparak, 25 Kasım cumartesi günü saat 13.00’te Ankara Tandoğan Meydanı’nda bir miting düzenleme kararı almıştır.
Açıklanan yeni asgari ücret, DİSK ve KESK gibi sendikalar ve muhalefet partileri tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında ek zam yapılacağına dair beklentiler oluşmuş olsa da Erdoğan, konuşmasında “Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık.” ifadelerini kullanarak durumu özetlemiştir.
Enflasyon oranları
Erdoğan’ın bu açıklamaları, Türkiye’de enflasyon oranlarının ne seviyede olduğu sorusunu gündeme getirmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, kasım itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 47,09, kira zamlarını belirleyen 12 aylık enflasyon ortalaması ise yüzde 60,45 seviyesindedir. Sene sonu için enflasyon beklentisi ise yüzde 45 civarındadır.
“Enflasyona ezdirmedik” ifadesinin gerçeği
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “enflasyona ezdirmedik” açıklamasının dayandığı noktalar üzerinde durulmaktadır. Türkiye ekonomisinde geçmişte uygulanan düşük faiz politikaları, yüksek enflasyon döneminin temel sebeplerinden biri olarak gösterilmektedir. İktisatçılar, Erdoğan ve ekonomi yönetiminin “beklenen enflasyon üzerinden ücretleri belirleme” stratejisini hatırlatarak yeni bir önerme olarak “asgari ücret sebep, enflasyon sonuç” ifadesini öne çıkarmaktadırlar.
Ancak iktisatçılara göre, hem bu önerme hem de geçmişteki “faiz sebep, enflasyon sonuç” anlayışı yanlıştır. Örnek olarak, son altı ayda asgari ücrete zam yapılmamasına rağmen yaşanan hızlı enflasyon artışları, bu savın yanlışlığını kanıtlamaktadır.
Türkiye, dünyada altıncı sırada
Türkiye, yüzde 47’lik enflasyon oranıyla, Arjantin, Suriye, Güney Sudan, Filistin ve Zimbabve’nin ardından dünyada en yüksek enflasyona sahip altıncı ülke konumundadır. Aç
