Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) ulaştırılan Cumhurbaşkanlığı tezkereleri, 16 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için bir adım atılmasını sağlamaktadır. Bu durum, Türkiye’deki siyasi atmosferdeki gerginliklerin bir yansıması niteliğindedir.
Bu tezkereler arasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’e ait 6 dosya bulunmaktadır. Ayrıca, CHP’nin Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’a ait 2 dosya da yer almaktadır. Bununla birlikte, Türkiye İşçi Partisi’nden İstanbul Milletvekili olan Ahmet Şık’ın 2 dokunulmazlık dosyası, bağımsız İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt’a ait ise 3 dosya daha bulunmaktadır. Bunların yanı sıra, Demokratik Parti (DEM) Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez’e ait 2 dokunulmazlık dosyası da mevcuttur.
Demokratik Parti’nin Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları ile birlikte, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban gibi çeşitli milletvekillerinin de dokunulmazlıkları gündeme gelmiştir. Ayrıca, DEM Partisi’nden Muş Milletvekili Sümeyye Boz Çakı, Van Milletvekili Gülderen Varli, Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar ve Hakkari Milletvekili Öznur Bartin’in de 1’er adet dokunulmazlık dosyası bulunmaktadır.
Tüm bu dosyalar, Meclis Başkanlığı tarafından gerekli işlemler için Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’na havale edilmiştir. Bu süreç, Türk siyasi sisteminin işleyişi açısından büyük bir öneme sahiptir; zira, milletvekillerinin dokunulmazlıkları, yasama yetkilerinin yanı sıra, kendilerini ifade etme ve politikalarına yönelik eleştirileri dolayısıyla korunma amaçlı bir mekanizma olarak değerlendirilmektedir.
Dokunulmazlıkların kaldırılması süreci, yalnızca ilgili milletvekillerinin değil, aynı zamanda siyasi partilerin de üzerinde etkili olmaktadır. Siyasi güç dengeleri, bu kararlarla değişebilir ve özellikle muhalefet partilerinin durumu açısından kritik bir aşamaya işaret edebilir. TBMM’de yaşanan bu durum, kamuoyunda önemli tartışmalara yol açabilir ve siyasi yorumcular tarafından yakından takip edilmektedir.
Bu tezkerelerin içeriği ve milletvekilleri üzerindeki etkisi, Türkiye’nin siyasi hayatına dair önemli bir değişimi beraberinde getirebilir. Dolayısıyla, önümüzdeki günlerde bu konu üzerine daha fazla tartışma ve değerlendirme yapılması beklenmektedir. Türkiye’deki hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ve siyasal katılım açısından önemli bir sınav verirken, bu tezkere süreci, siyasi gerilimlerin ne yönde evrileceği konusunda da belirleyici bir rol oynayacaktır.