Yunan basınında soğuk duş… Devlet Bahçeli’nin 12 ada çıkışı titretti!
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 12 adanın Türkiye’nin milli değerleri açısından önemine dair yaptığı açıklamalarla Yunan basınında büyük bir yankı uyandırdı. Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “On İki Ada gasbedilmiş, asıl sahibi olan Türk milletinden ayak oyunlarıyla çalınmıştır. Türkiye, On İki Ada’sız yaşasa bile, bu adaların Türkiyesiz yaşaması ham bir hayaldir” ifadelerine yer verdi.
Bahçeli’nin ifadeleri, Yunanistan’ın Anadolu sahillerine yakın konumlanmış olan 7 farklı ada grubundaki eylemleri için “Yunanistan’ın burnumuzun dibinde silah göstermesi, yalnızca stratejik bir hata değil, tarihi, askeri ve siyasi sonuçları çok ağır olacak trajik bir yanlıştır” şeklinde geniş bir perspektifle değerlendirildi. Yunan basını, Bahçeli’nin sözlerini manşetlerine taşıyarak, bu konudaki hassasiyetini ve Türkiye’nin güçlü duruşunu vurguladı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, “On İki Ada’yı Türkiyesiz düşünemeyiz” diyerek, Yunanistan’a daha dikkatli adımlar atma çağrısında bulundu. Bahçeli’nin bu kışkırtıcı açıklamaları, Yunanistan’daki çeşitli gazetelerde, “Oniki Ada Türkiye olmadan düşünülemez” başlıklarıyla geniş bir şekilde yer buldu. Türkiye’nin Mavi Vatan’ı terk etmeyeceğinin altını çizen Bahçeli, “Ege’nin karşı yakasında saldırgan bir politika izlemenin hiçbir ülkeye faydası yoktur” dedi.
Hakan Fidan’ın birkaç gün önce Batı Trakya Türk azınlığına ilişkin hakları gündeme getirmesi, Bahçeli’nin açıklamalarıyla bir araya gelince, Türkiye’nin Kıbrıs ve Yunanistan konusundaki duruşunun oldukça net olduğunu gösterdi. Aynı zamanda, Türk yetkililerin artan tahrik edici açıklamaları, Atina Deklarasyonu’nda mutabık kalınan Türk-Yunan uzlaşmasının kaçırılmış bir fırsata dönüşme riski olarak yorumlandı.
Tarihçi Yılmaz Altunsoy, Bahçeli’nin sözlerine destek vererek 12 adanın Türkiye’ye ait olduğunu hatırlattı. Altunsoy, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman döneminde 70 bin şehit verilerek fethedilen adaların, 4 asır sonra önce İtalya’ya sonra da Yunanistan’a teslim edildiğini ifade etti. Altunsoy, İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’ye teklif edilen adaların, CHP iktidarı tarafından geri çevrildiğinin altını çizdi.
Lozan Anlaşması’nın 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’ne, hukuken Türk mülkü olan Rodos ve 12 Adalar üzerindeki hakları talep etmemiş olduğunu belirten Altunsoy, “Bu adaları elde etmek hususunda ne bir millet arzusu vardı” dedi. Bahçeli’nin 12 adanın kaybedilmesiyle ilgili sert ifadeleri, Türk kamuoyunda geniş bir tartışma başlattı ve bu durumu vurgulamak için kitaplar yazan tarihçilerin açıklamalarını ön plana çıkardı.
Türkiye’nin 12 Adalar ile İlgili Tarihi Kaygıları
Bahçeli’nin açıklamalarının ardından, Altunsoy’un belirttiği gibi, “Kayıp Cennet 12 Adalar” ve “100 soruda Türk-Yunan gerilimi” isimli eserlerde 12 adaların tarihi ve hukuki durumu detaylı olarak ele alındı. 1522 senesinde Rodos’un fethi sırasında yaşanan dram, bugün Türkiye’nin Yunanistan ile olan gergin ilişkilerinin arka planını aydınlatmaktadır. Altunsoy, Osmanlı’nın bu adaları hiç kaybetmemesi gerektiğini, ancak içteki yanlış politikaların bunun önüne geçtiğini savunuyor.
Son olarak, adalara ilişkin hakların uluslararası kamuoyunda da bilinir hale gelmesi ve Türkiye’nin bu konuda daha net bir duruş sergilemesi gerektiği konusu, hem