Tayyar, TV100’de katıldığı bir canlı yayın sırasındaki değerlendirmelerinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Turbun büyüğü heybede” ifadesinin arkasındaki anlamı ve muhtemel niyetleri konuştu. Kendisine yöneltilen sorulara yanıt vererek, bu ifadenin kamuoyu tarafından algılanışı hakkında dikkat çeken yorumlarda bulundu.
Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bu ifadeden nasibini alabileceği üzerinde durdu. Tayyar, İmamoğlu ile ilgili yeni bir soruşturmanın ya da istinafta bekleyen dosyanın hızlı bir şekilde sonuçlanma olasılığının siyasetin gündemine yeniden girebileceğini belirtti. İmamoğlu’nun bekleyen dosyası için yaklaşık bir buçuk yıl geçtiğini hatırlatan Tayyar, istinafta bekleyen davaların sürelerinin çoktan aşıldığına dikkat çekti. Bu bağlamda, dosyanın karara bağlanma ihtimalinin yüksek olduğunu ifade ederek, İmamoğlu’nun da bu sürecin hızlanmasını beklediğini söyledi. “Hadi bir an önce onaylayın” şeklindeki ifadelerinin de bu bekleyişin bir yansıması olduğunu vurguladı.
Tayyar, Beşiktaş Belediyesi ile ilgili mevcut iddiaların, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile de bağlantılı olabileceğini öne sürdü ve bununla ilgili olası bir ön hazırlık yapılıp yapılmadığını sorguladı. Sunucunun İmamoğlu’nun tutuklanma olasılığı hakkında yönelttiği soruya yanıt veren Tayyar, benzer bir sürecin yaşanabileceği ihtimaline dikkat çekti. Ancak bu durumda, yargıya intikal ettirilen dosyaların yeterince sağlam olması gerekeceğini ifade etti. Aksi takdirde, eğer söz konusu dosyalar zayıfsa ve bu bir siyasi operasyona dönüşürse, durumun ters tepebileceğini vurguladı. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lehine olabilecek bir durumdan bahsediyordu, dolayısıyla ortaya konulacak dosyanın kesinlikle sağlam bir altyapıya sahip olması gerektiğini savundu.
Tayyar ayrıca, İmamoğlu’nun yanı sıra bu süreçte diğer muhalefet partileri ve liderlerinin de etkilenebileceğine dair sinyaller verdi. Her ne kadar bu iddiaların geçerliliği ve içerikleri tartışmalı olsa da, Türkiye’nin siyasi dengeleri açısından önemli bir gelişme olabileceğine işaret etti. Bu durumun, özellikle yaklaşan seçimler öncesi muhalefeti nasıl etkileyeceği, siyaset arenasında bir tartışma konusu olarak öne çıkabilir.
Sonuç olarak, Tayyar’ın yorumları, Türk siyaseti içinde çeşitli senaryolar ve olasılıkların tartışılması gerektiği üzerinde durarak, kamuoyunun ilgisini üzerindeki yoğunluğu artırmakta. Bu süreç, İmamoğlu ve CHP’nin geleceği açısından belirleyici olabilirken, aynı zamanda siyasi tartışmaların da merkezine oturabilir.
