Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti), Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduğu yeni yasa teklifi ile köy kanununda ve çeşitli mevzuatlarda önemli değişiklikler yapmayı hedefliyor. Bu teklif, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na geniş yetkiler verilmesini öngörüyor. Geliştirilen bu yasa, yerel yönetimler açısından pek çok tartışmayı da beraberinde getiriyor.
Yeni yasa teklifi, belediyelerin kentsel dönüşüm projelerine dair sahip olduğu yetkileri kısıtlayarak, bu yetkilerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na devredilmesini öngörüyor. Uzmanlar, bu durumu “yetki gaspı” olarak yorumluyor ve düzenlemenin, yerel yönetimlerin bağımsızlığına ciddi zararlar verebileceği uyarısında bulunuyor. Bu bağlamda, merkeziyetçi bir yapının pekişmesi de endişe verici bir durum olarak değerlendiriliyor.
Yasa teklifinin içeriğinde yer alan bir madde, “Belediye Kanunu’nun 73 üncü maddesi kapsamındaki uygulamalara ilişkin kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilanı ile Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun kapsamındaki yenileme alanı ilanına ilişkin gerekli hazırlık işlemlerini yürütür” şeklinde ifade edilmektedir. Bu madde ile birlikte, belediyelerin kentsel dönüşüm projelerindeki yetkilerinin daha fazla kısıtlanarak Bakanlık ve bağlı kuruluşlara aktarılması hedefleniyor.
Bu düzenleme, Avukat Doğan Erkan tarafından “kurnazca” olarak nitelendirilmektedir. Erkan, hazırlık işlemlerinin belirsizliğine dikkat çekerek, bu durumun yetki karmaşasına sebep olabileceğini belirtmektedir. Ayrıca, söz konusu düzenlemeyle belediyelerin yetkilerinin “hazırlık işlemleri” adı altında bakanlığa devredilmesinin pratikte yaşanabileceği ifade edilmektedir. Erkan, kanunilik ilkesinin koşulları ve unsurlarını sağlayan belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine uygun olmadığını da vurgulamaktadır.
Yeni yasa teklifine yönelik tepkiler de giderek büyümektedir. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından yönetilen belediyelerin artan sayısı ile birlikte, yerel yönetimlerin yetkilerine dair ciddi endişeler ortaya çıkmıştır. Avukat Erkan, bu düzenlemenin yerel yönetimlerin bağımsızlığını tehdit ettiğini ve merkeziyetçi bir yaklaşımı pekiştirdiğini ileri sürmektedir. Bu düzenlemenin, yerel yönetimlerin özerkliğini zayıflatarak, merkezi idarenin kontrolünü artıracağı ifade edilmektedir.
Tüm bu tartışmalar, yerel yönetimlerin yetkileri ve merkezi otoritenin rolü üzerine süregeldiği bir ortamda, yeni yasa teklifinin ne derece kabul göreceği ve uygulamada nasıl bir etki yaratacağı konusunda belirsizlikleri artırmaktadır. Yerel yönetimlerin özerkliğini zayıflatabilecek olan bu düzenleme, Türkiye’nin çeşitli illerinde ve köylerinde geniş yankılar uyandırmaya devam ediyor.