MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından patlak veren protestolar ve bu konudaki kamuoyundaki tartışmalar hakkında yorumda bulundu. 5 Şubat’ta geçirdiği kalp kapakçığı operasyonunun ardından dinlenmeye devam eden Bahçeli, Türkgün Gazetesi’ne verdiği demeçte muhalefet ve medyayı sıkı bir eleştiri süzgecinden geçirdi.
CHP öncülüğünde düzenlenen ve ülke genelindeki çeşitli noktalara yayılan protestolara sert bir yanıt veren Bahçeli, bu olayların toplumsal huzura ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. “CHP’nin başlattığı ve belirli yorumcular tarafından da desteklenen bu sokak çağrıları, Türkiye’yi tehlikeli bir sürece sürükleme çabasıdır. Eğer sokağa çıkanların karşısına, 15 Temmuz’daki gibi başka gruplar yerleştirilirse, çatışmalardan nasıl kaçınılacak? Sokak çağrısı yapan provokatörler o zaman neredeler olacak?” dedi.
“KAMU DÜZENİNİ HEDEF ALAN BİR ÇAĞRI”
Bahçeli, protesto gösterilerini yalnızca bir siyasi tepki biçimi olarak değil, aynı zamanda kamu düzenine yönelik büyük bir tehdit olarak nitelendirdi. “Bu çağrılar, kamu düzenini bozma amacını taşımaktadır. Toplumda kin ve nefret yayan, Cumhur İttifakı’na düşmanlık yapan bazı siyasi şahsiyetler ve yorumcular, demokrasi dışı bir anlayışın kapılarını aralamaktadır” şeklinde konuştu.
“CHP’NİN TUTUMU SORUMSUZLUKTUR”
Bahçeli, CHP’nin bu süreçteki tavrının sorumsuzluk içerdiğini vurgulayarak, MHP’nin geçmişteki uyarılarının bugünde dikkate alınması gerektiğini belirtti: “Partimizin her uyarısında haklı çıktığı açıktır. Ancak CHP’nin kayıtsız tutumunun yol açacağı sonuçlarla bir kez daha haklı çıkmayı istemeyiz.”
“MEDYA SORUMLULUK ALMALI”
Medya kuruluşları ve yorumcuları da eleştiren Bahçeli, gazetecilik etiklerine ve kamu sorumluluğuna vurgu yaptı. “Medya yorumcuları büyük bir sorumluluk çerçevesinde hareket etmelidir. Toplumu kaosa, şiddete veya isyana yönlendiren açıklamalar, sadece hukuken değil, ahlaken de bir ihlaldir” diyerek medyanın birleştirici bir rol oynaması gerektiğini ifade etti.
Bahçeli, medyanın toplum huzurunu destekleyen bir platform haline gelmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ekranda kışkırtıcı söylemlerle toplumun huzurunu tehdit etmek, etik sınırları aşan bir suçtur” dedi.
