Üçüncü kez gerçekleşecek olan İmralı görüşmesinde, heyetin Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetim ile yapılan temaslara ilişkin değerlendirmelerinin Abdullah Öcalan’a sunulması planlanıyor. İmralı heyeti, geçtiğimiz hafta sonu Irak’taki ünlü siyasi figürler olan Celal Talabani ve Mesut Barzani ile bir araya gelmişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, muhataplardan gelen olumlu tepkiler ve destek mesajlarının barış sürecine dair umutları artırdığını belirtmişti.
Demokratik Emek Hareketi (DEM) Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, TBMM’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, İmralı heyetinin kısa süre içinde Abdullah Öcalan ile görüşeceğini duyurdu. Koçyiğit, “Heyetimiz birkaç gün içerisinde İmralı’ya gidecek. Bununla ilgili gerekli başvuruları; birkaç gün içerisinde, bugün veya yarın yapmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu. Heyetin, görüşme amaçlı başvuru için hazırlıklarının tamamlandığını vurgulayan Koçyiğit, yapılacak toplantıda Öcalan’ın çağrısının yanı sıra somut bir takvimin de netleşeceğini ifade etti.
Bu süreçte Koçyiğit, “Çok kısa bir süre içerisinde de gerçek anlamda, yüzyılı aşkın bir geçmişe sahip olan Kürt sorunu ve 40 yılı aşkın bir süredir devam eden çatışmalı dönemin çözümünde yeni bir dönemin başlangıcı olacak. O tarihi çağrının geleceğini de biliyoruz” ifadelerini kullanarak, görüşmenin potansiyel etkilerini vurguladı.
Görüşmenin önemi, Kürt sorununun çözümüne dair sağlanan umutları artırmasının yanı sıra, İmralı heyetinin daha önce sağlanan olumlu gelişmeleri ve mesajları dikkate alarak atılım yapacağı yönündeki beklentileri de içeriyor. Geçmişteki diyalogların sonuçsuz kalması, bu görüşmeye dair kamuoyundaki beklentileri biraz daha dikkatli hale getirirken, yine de birçok kesim bu sefer olumlu sonuçlar elde edileceğine inanıyor.
Bu bağlamda, uluslararası durumlar, iç politika dinamikleri ve KDP, YNK gibi Irak Kürt siyasi partileriyle olan ilişkilerin nasıl şekilleneceği de ilerleyen süreç açısından önem taşıyor. Özellikle Türkiye’deki siyasi ortamda yaşanan değişimler, PKK ve ona bağlı yapılar ile ilgili dolaylı ya da doğrudan etkiler ortaya koyabilir. Üçüncü İmralı görüşmesi, sadece Abdullah Öcalan ile değil, aynı zamanda Türkiye’nin siyasi dinamikleri ve uluslararası ilişkileri açısından da büyük bir önem arz ediyor. Sürecin nasıl ilerleyeceği, bölgede barışın nasıl sağlanacağı ve bunun Kürt sorununa yönelik etkileri konusunda herkesin gözü bu görüşmelere çevrildi.