Ankara ile İstanbul’un belediyecilik hizmetlerinde ciddi sıkıntılar bulunmakta. Bu durum, yerel yönetimlerin sağladığı temel hizmetler açısından gözlemleniyor. Hükümet, bu belediyelere büyük bütçeler ve kaynaklar sağlarken, bu kaynakların israfı veya yolsuzluk hallerinin yaşanması durumunda konunun adli boyuta taşınacağının altını çizmektedir. Yargı, söz konusu usulsüzlüklerin araştırılmasında önemli bir rol üstlenirken, idari açıdan da gerekli incelemelerin yapıldığı ifade ediliyor. Özellikle Cumhurbaşkanı olarak, bu meselelerin çözümünü doğrudan kendi yetki alanına almamak, bunun yargının görevi olduğunu vurgulamakta. Eğer yolsuzluk varsa, bunun bedelini ödeyecek insanlar olduğuna inanmakta ve hukuk önünde hesap verme mekanizmasının işleyeceğini düşünüyor.
Aynı zamanda, belediyelerin halkın malı olduğu ve bu halka en iyi biçimde hizmet etmekle yükümlü oldukları da ifade edilmekte. Muhalefet partilerine ait belediyelerin, yolsuzlukla mücadele, yoksullukla baş etme ve yasaklarla ilgili konularda yeterli adımlar atmadıkları ve bu konularda aktif bir mücadele sergilemedikleri belirtiliyor. Öte yandan, muhalefet belediyelerinin sorunları giderme konusundaki kararlılık ve cesaretlerinin sorgulanır durumda olduğu vurgulanmakta. Bu tespitlerin yanı sıra, gerçekçi ve somut projelerin üretilememesi, bu belediyelerin sorunlarla yüzleşmelerini zorlaştırıyor. Bahse konu olan temsilcilerin, aslında bu tür sorunlarla ilgilenmedikleri ve halkın gerçek ihtiyaçları yerine farklı hedeflere yöneldikleri bildirilmektedir.
FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) ile mücadelenin önemine de değiniliyor. Ülkenin kritik kurumlarına sızma girişimlerine karşı sürekli bir dikkat ve tedbir halinde olunduğu ifade ediliyor. FETÖ’nün sinsi stratejilerine karşı halkın ve güvenlik güçlerinin daima tetikte olması gerektiğinin altı çiziliyor. Eğitim kurumlarına ve özellikle askeri ve polis okullarına yönelik derslerde, geçmiş deneyimlere dayanarak daha önce görülmemiş bir tedbirler seti uygulandığı da belirtilmekte. Bu bağlamda, kritik hizmetlerde görev alacak personelin denetimleri artırılmış durumda. Yargı mekanizmasının da bu mücadelede önemli bir rol oynadığı ifade ediliyor; FETÖ üyelerinin kamuya sızmalarına karşı önemli operatif çalışmalara imza atılmakta.
Sonuç olarak, muhalefet, yerel yönetimlerdeki sorunlarını çözmekte yetersiz kalmakta. Bu eksikliklerin doğurduğu olumsuzlukların daha geniş bir perspektiften ele alınması gerektiği anlaşılıyor. Hükümet, kritik kurumlarla ilgili süreçleri gözlemlemekte ve yaşanan sıkıntıları çözmek için bir yandan yargı süreçlerini devreye sokmakta, diğer yandan da kamu güvenliğini sağlamak adına etkili stratejiler geliştirmekte. Böylece, hem mevcut sorunlar ile mücadele etmekte hem de gelecekte olası tehditlere karşı önlemler almaya devam etmekte.