Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde cumhurbaşkanlığı adayı belirleme sürecine dair tartışmalar sürerken, adayın belirlenmesi amacıyla ön seçim yapılması kararı alındı. Bu karar, parti içinde yaşanan adaylık ilişkilerinin netleştirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik, CHP’de gerçekleştirilecek ‘cumhurbaşkanlığı adaylığı ön seçimi’ ile ilgili detayları kamuoyu ile paylaştı. Atik, CHP yetkilileri ile yaptığı görüşmelerde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş arasındaki adaylık mücadelesinin parti yönetimince sürdürülemediğini ifade etti.
CHP, mevcut süreçte İmamoğlu ve Yavaş arasındaki rekabetin artık yeterince temsil edilmediği düşüncesindedir. Bu sebeple partisinin aday belirleme sürecinde ön seçim yapma kararı alındığını belirtti. Bu durum, özellikle parti içi dinamiklerin yeniden gözden geçirilmesine neden olmuştur.
CHP’nin yapacağı ön seçimde kimlerin aday olabileceğine gelirsek, Fatih Atik, adaylık sürecine katılmak isteyenlerin belirli şartları yerine getirmek zorunda olduğunu dile getirdi. Aday olmak isteyenlerin, partinin belirlediği gerekli koşulları yerine getirmeleri ve adaylıklarını açıklamaları gerekmektedir.
Ayrıca, aday olmak isteyenlerin il başkanları, parti meclis üyeleri veya milletvekillerinden 25 imza toplamaları gerektiği kaydedildi. Bu imzaların alınması, aday olabilmek için kritik bir şart olarak öne çıkmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi bünyesinde gerçekleştirilecek olan bu seçim süreci, partinin iç dinamikleri tarafından gözetilecektir.
Öte yandan, Mansur Yavaş’ın CHP’nin cumhurbaşkanlığı ön seçim kararını reddettiği de dile getirildi. Yavaş, bu karara karşı nedenlerini açıklarken, CHP’nin adayının, Türkiye İttifakı’nın adayı olması gerektiğine vurgu yaptı. Dolayısıyla, yalnızca CHP üyelerinin belirlediği bir adaylık sürecinin sağlıklı olmayacağı düşüncesinde olduğunu belirtti.
Yavaş’a göre, cumhurbaşkanı adayının belirlenmesine ilişkin anayasal düzenlemelerin dikkate alınması ve daha geniş bir katılımın söz konusu olmasının gerekliliği önemlidir. Bu açıklamalar, CHP’deki adaylık ilişkilerinin daha geniş bir perspektiften ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, CHP içerisindeki cumhurbaşkanlığı adayı belirleme süreci oldukça tartışmalı ve dinamik bir ortamda ilerlemektedir. İmamoğlu ve Yavaş arasındaki rekabet, partinin iç dengelerini etkilemekte ve adaylık sürecine yönelik tartışmaları yönlendirmektedir. Yapılacak ön seçim süreci, partinin geleceği açısından kritik bir adım olarak değerlendirilmekte ve sonucu merakla beklenmektedir.
