Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, CHP’li bir politikacı olarak tutuklandıktan sonra yerine kayyum atanmasıyla gündeme gelmiştir. Özer’in avukatları, müvekkillerinin tutukluluğu sürecinde hak ihlali yaşandığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuru yapmışlardır. Bu başvuru, Özer’in durumunu ve tutukluluk sürecinin hukuksal boyutunu öne çıkarmaktadır.
Özer’in avukatları, Hasan Sınar ve Hüseyin Ersöz, başvurularının ardından Yüksek Mahkeme önünde bir basın açıklaması gerçekleştirmişlerdir. Avukat Sınar, Özer’in yaklaşık 2,5 aydır tutuklu olduğunu ve bu süre içinde yürütülen soruşturmada herhangi bir somut adım atılmadığını dile getirmiştir. Sınar, Özer’in tutukluluğunun sona ermesi için intikal ettirdiğimiz başvuruların sürekli olarak reddedildiğine dikkat çekerek, “Özer, özgürlüğünden haksız ve hukuksuz biçimde yoksun bırakılmaya devam ediliyor.” şeklinde bir açıklama yapmıştır.
Aynı zamanda, AYM’nin daha önce benzer başvurularda “öncelikli inceleme” kararı aldığına da değinen Sınar, bu doğrultuda mahkemeden müvekkilleri ile ilgili hukuka aykırı işlemleri tespit ederek ihlal kararını ivedilikle ortaya koymasını beklediklerini ifade etmiştir. Özer’in adil yargılanma hakkı, savunma hakkı ve kişi hürriyeti ile özgürlüğü hakkının ihlal edildiğini düşünen Sınar, müvekkilinin iddianamesinin bir an önce düzenlenmesini umduğunu belirtmiştir.
Diğer avukat Hüseyin Ersöz ise, Özer hakkında verilen gözaltı kararı sonrası hukuka aykırı bir şekilde aracında ve evinde arama yapıldığını vurgulamıştır. Ersöz, müvekkilinin tutuklanmasının ardından tutukluluğunun devamı yöndeki kararların da haksız ve hukuka aykırı olduğunu ifade etmiştir. Ersöz, Anayasa ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan temel insan haklarının ihlal edildiğini savunarak, AYM’den Özer hakkındaki başvuruyu öncelikli olarak incelemesini beklediklerini kaydetmiştir.
‘AYM ÖZGÜRLÜK HAKKI İHLALİNİ SONLANDIRMALI’
Başka bir basın açıklamasında Hüseyin Ersöz, süreç hakkında şu şekilde konuşmuştur: “Buradaki süreç, haksız bir gözaltı sonrasında hem belediye hem evinde hem de aracında yapılan hukuksuz arama faaliyeti ile şekillenmiştir. Bu aşamaların ardından, tutukluluk halinin devamı üzerine yapılan incelemelerin hukuksuz değerlendirildiğine dair meydana gelen bir dizi başvuru olmuştur. Tüm bu süreç, haksız ve hukuksuz eylemlerin temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği bir duruma dönüşmüştür. Bugün burada bulunmamızın sebebi, anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel insan haklarının ihlallerinin gündeme getirilmesi ve AYM’nin bu konuda bir karar vermesi talebimizdir.”
Ersöz, temel taleplerinin AYM’nin inceleme yapması ve devam eden özgürlük hakkı ihlalinin sonlandırılması için gerekli kararların alınması noktasında olduğunu belirtmiştir.