Türkiye Sakatlar Derneği, BM Kalkınma Programı’nın desteğiyle yaptığı kapsamlı saha araştırması ile afet ve acil durum süreçlerinin engelli bireyler için nasıl eşitsiz ve dışlayıcı bir şekilde işlediğini ortaya koydu. Araştırma, afet hazırlığı, bilgi erişimi, tahliye imkanları, barınma ve destek sistemleri gibi önemli konularda ciddi yapısal eksiklikler bulunduğunu verilerle destekledi.
Araştırmaya katılanların yalnızca yüzde 1,6’sı kendisini afetlere karşı “tam hazır” olarak nitelendirirken, yüzde 45,2’si hiç hazırlıklı olmadıklarını ifade etti. Evlerinde afet çantası bulunduranların oranı yüzde 24,4 seviyesinde kalırken, yüzde 80,8’i ailelerinin herhangi bir afet planı olmadığını bildirdi. Engelli bireylerin yüzde 63,3’ü ise daha önce hiçbir afet tatbikatına katılmamış durumda.
TOPLANMA ALANLARINA ERİŞİM YETERSİZ
Araştırmanın sonuçlarına göre, hayati önem taşıyan erken uyarı sistemlerinin erişilebilir olduğunu düşünenlerin oranı sadece yüzde 8,9 olarak belirlendi. Katılımcıların yüzde 91,9’u afet anında yönlendirilmek üzere belirlenen toplanma ve geçici barınma alanlarının erişilebilir olmadığına dikkat çekti. Bu alanların çoğunun fiziksel engellerle dolu olduğu ve gerekli destek hizmetlerinden yoksun kalındığı vurgulandı.
YEREL YÖNETİMLERE GÜVEN DÜŞÜK
BirGün’de yer alan habere göre, katılımcıların yüzde 84,3’ü bulundukları şehirlerdeki yerel yönetimlerin afet planlarında kendi görüşlerine başvurmadığını söylemekte. Ulusal afet planlarının engellilerin ihtiyaçlarını karşıladığına inananların oranı sadece yüzde 8,3 olarak belirlendi. Ayrıca katılımcıların yalnızca yüzde 21,5’i afet sonrası yeterli destek alacakları konusunda bir güvence hissediyor. Yüzde 71,2’si ise afet anında yalnızca aile ve akrabalarına güvenebileceğini belirtti.
GÖNÜLLÜLER FARK EDİLMİYOR
Araştırmaya katılanların yüzde 85,7’si kendilerine yönelik afet eğitimi verilmesi durumunda katılmak istediklerini, yüzde 55’i ise afet anında başkalarına yardım etmek için gönüllü olabileceğini açıkladı. Ancak sistemin bu gönüllülüğü yeterince değerlendirmediği de dikkat çekilen bir diğer önemli husus oldu.
DERNEKTEN ÖNEMLİ UYARI: ENGELLİLER GÖRMEZDEN GELİNEMEZ
Türkiye Sakatlar Derneği Başkanı Şükrü Boyraz, konuyla ilgili şu ifadelerde bulundu:
“Toplumun yüzde 12.29’u engelli bireylerden oluşuyor. Ülkede yaklaşık 11 milyon engelli yaşamaktadır. Devlet, konutların depreme dayanıklı olması için gerekli önlemleri almalıdır. Engellilerin ihtiyaçları göz ardı edilmemelidir. Unutulan bir kesim olduğumuzu düşünüyoruz. Engelliler, afetler karşısında hazırlıksız kalmaktadır. Bir işitme ya da konuşma engelli birey enkaz altında kalmışsa, nasıl duyuracak sesi? Görme engelli bir birey ise ışığın nereden geldiğini nasıl bilecek? Ortopedik engelli bireyler nasıl kurtarılacak? Barınma ve toplanma alanları ise engelli bireyler için uygun değil. Özel gereksinimlerini karşılayacak tuvalet, banyo ve sosyal alanlar inşa edilmemekte.
Örneğin, bir konteyner, tarlanın ortasına yerleştirildiğinde, oradan engelli bir bireyin çıkış yapma şansı yok. Deprem sonrası kurtulmuş ama adeta bir cezaevine kapatılmış gibi 10 metrekarelik bir konteynerde yaşamaya çalışıyor. Bu durum sağlıklı değil. Bu konuda dünya standartlarına ulaşılması için mücadele ediyoruz. Herkes bir gün engelli adayı olabilir, bu nedenle deprem sırasında nasıl korunabileceklerine dair eğitim vereceğiz. Bu bireylerin deprem anında nasıl dışarıyla iletişim kurabilecekleri, nasıl bir irtibat sağlayacakları gibi konular hakkında bilgi aktaracağız.”