1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. Erdoğan: ‘Milletimizi rahatsız edecek pazarlık yok’

Erdoğan: ‘Milletimizi rahatsız edecek pazarlık yok’

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın Laçın kentinde gerçekleştirilen Azerbaycan Bağımsızlık Günü etkinliklerinin ardından Türkiye’ye geri döndü.

“Milletimizi rahatsız edecek bir pazarlığın içinde asla olmayız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin “PKK terör örgütü silah bırakmaya başladı mı? Bu bağlamda fesih kararından başka gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine şu şekilde yanıt verdi:

“Suriye’nin toprak bütünlüğü, üniter yapısı ve milli birliğinin korunması şart. Daha önce varılan mutabakatı olumlu bulduğumuzu belirtmiştik. Ancak Suriye Demokratik Güçleri’nin hala oyalama taktiklerine devam ettiği görülüyor. Bu tutumdan vazgeçmeleri gerekmekte. Alınan kararların uygulanmasını dikkatle takip ediyoruz. Önemli olan, sözlerin mutabakattaki takvime uygun hayata geçirilmesidir. Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara ile bu yönde görüşmelerimiz oldu.

Terörsüz bir Türkiye hedefi doğrultusunda ilginç bir gelişme yaşanmıyor. Olumlu istikametle devam eden süreçte, birkaç olumsuz ses dışında, verilen mesajlar yapıcı nitelikte. Yeni aşamalarla birlikte, umutlarımız yanı sıra sorumluluklarımız da artıyor. Arkadaşlarımız Suriye ile görüşmelerine devam ediyor. Süreci bozmaya çalışanlara karşı tedbirliyiz. Amacımız net; Türkiye’ye yıllarca kaybettiren bu terör sorunundan kurtulmak. Şu an itibarıyla daha önce hiç almadığımız mesafeyi kat ettik. İnşallah Terörsüz Türkiye hedefine ulaşacağız. Ülkemiz ve milletimizin huzuru için çaba gösteriyoruz. Milletimizi rahatsız edecek herhangi bir pazarlığın içinde yer almayız. Biz, milletimize ve kardeşliğin gücüne inanıyoruz.”

“11 arkadaşımız yeni anayasa çalışmalarını bayramdan sonra başlatacak”

Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarına da değinerek şu bilgileri aktardı:

“Yeni ve sivil bir anayasa, milletimize verdiğimiz bir sözdür. Bu konuda geri adım atmayacağız. Bu taahhüt sadece bize ait değil; birçok siyasi lider, ‘sivil anayasa’ vurgusu yapmıştır. Ancak şimdiye kadar somut bir adım atılmış değil. Biz, bu alanda çalışmalara başladık ve hazırlıklarımız tamamlandı. Atacağımız adımlar, Türkiye’nin Yüzyılına taşınmasını sağlayacak uzun vadeli bir anayasa oluşturma hedefindedir. Bu amaçla 11 arkadaşımızı görevlendirdim ve bayram sonrası ince çalışmalarına başlayacaklar. Vesayetçi izlerden arınmış, demokratik meşruiyeti güçlendiren, hak ve özgürlükleri güvence altına alan bir metin hazırlamak istiyoruz. Mevcut anayasa dili sorunludur. Biz, daha sade ve anlaşılır bir metin hedefliyoruz.

Bu hukukçu arkadaşlarımız, anayasa üzerinde çalışma yapmış tecrübeli isimlerden oluşmakta. Onlarla birlikte titiz bir şekilde bu süreci yürütmeyi planlıyoruz. İyi niyetli bir yaklaşım ile hareket etmemizi umuyoruz. Bu nedenle, ‘millete verdiğimiz sözü birlikte yerine getirelim’ çağrısında bulunuyoruz. Anayasa, bir partinin değil, toplumun tamamını kapsayan bir toplumsal sözleşmedir. Bu nedenle geniş bir mutabakat arayışındayız. Ancak CHP’nin sürekli ‘istemezük’ yaklaşımı bu konuda sorun yaratmaktadır. Siyasetin tabanı, toplumun tamamıdır. CHP uzlaşmacı bir tutum sergilerse, çalışmalarda yer alabiliriz; ama şu an için böyle bir durum söz konusu değil.”

“Cumhur İttifakı, Türkiye’nin geleceğini inşa etmeye yönelik bir vizyondur”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasayla ilgili Cumhurbaşkanlığı adaylığına dair tartışmalara da değindi:

“Yeni anayasanın hedefi, şahsi menfaat sağlamak değil. Bunu açık bir dille ifade ediyorum. Biz yeni anayasayı, 86 milyon için istiyoruz. Muhalefet, sürekli olarak ‘Tayyip Erdoğan kendi çıkarları için yeni anayasa istiyor’ suçlamasını yöneltiyor. Bu kesinlikle tuzak bir yaklaşım. Türkiye’nin geleceği için yükümlülüklerimizin bilincindeyiz. Gündemdeki tartışmalara tarihi görevlerimiz çerçevesinde yaklaşıyoruz. Milletimiz hep nerede görmek isterse, biz de orada olduk. Bugün de aynı ciddiyetle devam ediyoruz. Amacımız, aziz milletimize hak ettiği hizmeti sunarak büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmektir. Yarışmalara yalnızca milletimize güvenerek girdik, aynı şekilde devam edeceğiz. İstikametimizi de onların belirlediği rota üzerinde inşa edeceğiz.

Sayın Bahçeli’ye şahsıma yönelik sözleri için teşekkür ediyorum. Onun tecrübesi ve birikimi, Türk milliyetçiliğine önemli katkı sağlıyor. Cumhur İttifakı, sadece seçim kazanma amacı gütmeyip, Türkiye’nin geleceğini inşa etmeye yönelik bir devlet vizyonu taşımaktadır. Bu ittifakın temeli karşılıklı güven ve istikrar arzusudur. Bu doğrultuda kararlı bir şekilde devam edeceğiz.”

Erdoğan, Aile Yılı ve nüfus krizine karşı alınacak önlemlerle ilgili de şu bilgileri verdi:

“Aile 10 yılı” vizyonumuz yalnızca demografik bir strateji değil, aynı zamanda kültürel ve ekonomik anlamda köklü dönüşümlere odaklanmış bir devlet politikasıdır. Nüfus meselesi, ciddiyetle ele alınması gereken stratejik bir konudur. Bu konu, ülkemizin geleceğini doğrudan ilgilendirmekte ve ihmal edilemez. En önemli sermayemiz olan nüfus, her daim öncelikli olmalıdır. Gelecek inşası, aile yapısının güçlendirilmesiyle mümkündür. Biz geçmişte elde ettiğimiz başarıları, dinamik nüfus yapımız ve güçlü ailelere borçluyuz. Bu nedenle aile yapımızı güçlendirip, dinamik nüfus özelliğimizi korumak için gereken tedbirleri almalıyız. Toplumları tehdit eden olumsuz durumlara karşı ailelerimizi korumak için her türlü çabayı göstereceğiz.

Özellikle doğurganlık oranındaki düşüş, alarm zillerinin çaldığını göstermektedir. Bu duruma kayıtsız kalamayız. Türkiye’nin genç nüfus avantajını sürdürmesi, aile yapısının desteklenmesine ve doğurganlık oranlarının artırılmasına bağlıdır. Nüfusun yaşlanması, Türkiye’nin değil birçok gelişmiş ülkenin karşılaştığı bir durumdur. Bu süreci önleyici politikalarla yönetmeyi amaçlıyoruz. Güçlü aileler kurmak için gençlerimizin karşılaştığı engelleri kaldıracağız. Mutlu evlilikleri teşvik edecek sosyal destekler, doğum teşvikleri, kreş ve eğitim yatırımları ile konut ve istihdam destekleri gibi önlemleri hızla hayata geçireceğiz. Sosyal devlet olmanın gereği olarak aileyi güçlendirmek, korumak ve yüceltmek en öncelikli görevlerimizdendir. Azalan doğum oranlarının sosyal güvenlik sistemindeki yük ve emek piyasasındaki daralma gibi sorunlara yol açabileceğinin farkındayız. Bunları engellemek için alacağımız önlemler, gelecekteki refah seviyesini belirleyecektir. Hedefimiz, orta vadede doğurganlık oranlarında gözle görülür bir artış sağlamaktır. Böylece yalnızca nüfus artışını değil, güçlü ve sağlıklı aile yapısının sürdürülebilirliğini de güvence altına almış olacağız.”

Erdoğan: ‘Milletimizi rahatsız edecek pazarlık yok’
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medya Kamu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!