Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, yeni bir süreçle ilgili olarak “Bu son fırsat penceresi” ifadelerini sıkça kullanmaktadırlar. Bu bağlamda, devletin yüksek güvenlik birimlerinden Demokratik Eğilimler (DEM) Partisi heyetine bazı hassasiyetler hakkında uyarılar yapılmıştır. DEM Parti heyeti, İmralı’ya gerçekleştireceği ziyareti hazırlarken, üst düzey güvenlik birimleri heyet üyelerine, “Sizler ve DEM Partililer, kamuoyunda tepki çekecek açıklamalardan uzak durmalısınız. Bu fırsatı kaçırmamalısınız; tarihi bir sorumluluk üstlendiniz. Süreci sonuna kadar götürmeniz gerekiyor.” şeklinde uyarılarda bulunmuştur. Bu süreçte, DEM heyeti ve güvenlik birimleri arasında sürekli bir irtibatın sağlandığı belirtilmektedir. Özellikle Sırrı Süreyya Önder ile İmralı ziyareti ve siyasi partilere yapılan ziyaretten elde edilen sonuçlar değerlendirilmektedir. Ancak, devletin hem örgüte hem de Abdullah Öcalan’a yönelik bir güvensizliği olduğu da ifade edilmektedir. Bu güvensizlik, Öcalan’ın mesajlarının örgüt tarafından suiistimal edilebileceğine yönelik endişeleri kapsamaktadır. Bu nedenle, özellikle silah bırakma çağrısının yapılacağı metinde, devletin ilgili birimleri dikkate alarak titiz bir çalışma yürütecektir.
“BAZI SOMUT TALEPLER OLABİLİR”
DEM’in İmralı ziyaretinde görevli istihbarat çalışanları, ayrı bir tutanak tutmaktadır. İlk ziyarette Öcalan’ın kendisiyle ilgili herhangi bir somut talepte bulunmadığı, ancak ikinci görüşmede bazı taleplerin gündeme gelebileceği kaydedilmektedir. Bu durumu, güvenlik birimlerinin öngörüsü olarak değerlendirmek mümkündür. Düşünülmektedir ki, bu talepler, müzakerelerde daha somut bir çerçeve çizilmesine olanak tanıyabilir. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları ile süreç daha karmaşık bir hal alabilir.
“MASA KURULMAYACAK, PAZARLIK OLMAYACAK”
Ikinci İmralı ziyaretinin ardından somut bir çağrının gelmesi durumunda, 2015’teki çözüm sürecindeki gibi bir pazarlık masası kurulmaması ön görülmektedir. Ancak, yasal anlamda atılacak her adımın Meclis zemininde tüm siyasi partilerle değerlendirilmesi söz konusudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, üst düzey güvenlik birimleri ile gerçekleştirdiği toplantılarda, “Örgütle hiçbir konuda pazarlık yapılmayacak; muhatap alınmayacaklar” vurgusu yaptığı öğrenilmiştir. Bu durum, sürecin geleceği açısından önemli bir gösterge teşkil etmektedir. (Türkiye Gazetesi / Yücel Kayaoğlu)
ERDOĞAN: ŞEHİT AİLELERİNİ İNCİTMEYİZ
AK Parti’nin gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında bir diğer ana gündem maddesi “Terörsüz Türkiye” süreci olmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan, içte terörün sona erdiğini, sınır ötesinde ise terör günlerinin sayılı olduğunu belirterek, “Terörsüz Türkiye” adını verdiği süreç ile ilgili çerçeveyi Şanlıurfa ve Diyarbakır il kongrelerinde çizdiğini ifade etmiştir. Erdoğan, “Yarım asırdır bu millete, nice acılar yaşatan, evlatlarından ayıran, milletimizin geleceğini karartan emperyalist oyunu bozma aşamasındayız.” diyerek terörle mücadelenin önemine dikkat çekmiştir.
Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı” vizyonu çerçevesinde ülkeyi terör belasından kurtarıp yeni yüzyılı inşa edeceklerini belirtmiş ve “Terörsüz Türkiye hedefimizde kararlıyız.” şeklinde konuşmuştur. Ayrıca, şehit ve gazi ailelerine duyulan minnet borcunu ödemek adına gerekli tüm hassasiyetleri gösterdiklerini ve hepsiyle sürekli ileti