“Reza Zarrab grubu”, “Fatih Belediyesi” ve “TOKİ grubu” olarak adlandırılan üç ayrı soruşturma, 17 Aralık 2013 tarihinde eş zamanlı olarak başlatıldı. Bu süreç içerisinde FETÖ bağlantılı polisler görevden alındı ve ağır ceza mahkemelerinde yargılanarak yıllarca hapis cezasına çarptırıldılar.
İFTİRALARLA MESLEKTEN ATTIRDILAR
O dönem İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olan Turan Çolakkadı, FETÖ mensuplarının basını bir propaganda aracı olarak kullandığını belirtti ve şu ifadeleri kullandı: “FETÖ yandaşı savcılar, soruşturma evresi gizli olmasına rağmen, basına yalan yanlış bilgi vermiş ve bilgi vermesi gereken makamlara, örneğin başsavcılara bilgi vermeden soruşturma yürütmüştür. FETÖ mensupları, basını kendi amaçları doğrultusunda kullanarak propoganda yapabileceklerini düşünmekteydi. Kendilerinden olmayan ve icraatlarına engel gördükleri kamu görevlilerine iftira atarak, onların tayin edilmesine, soruşturma geçirmesine, hatta meslekten atılmalarına sebep olmuşlardır.”
ZEKERİYA ÖZ’ÜN HUKUK BİLGİSİ ZAYIF, POHPOHLAMAYI SEVERDİ
FETÖ’nün etkisindeki savcıların hukuk bilgisi zayıf olduğunu belirten Çolakkadı, firari savcı Zekeriya Öz hakkında şunları kaydetti: “Kendi adamlarının lehine yayınlar yaptırarak, belli makamlara gelmelerini sağlamıştır. Bazı kamu görevlilerini haksız yere övüp, abartılı yayınlarla göklere çıkarmış, dokunulmaz hale getirmiştir. Bu durum, İstanbul Adliyesi’nde bir savcının (Zekeriya Öz) nasıl meşhur edildiği ve bu yolla nasıl hukuksuz işler yaptırıldığı herkesin malumudur. Bunun yanı sıra, bu savcının hukuk bilgisi ve adalet duygusu son derece zayıf, pohpohlanmayı seven bir kişilik sergiliyordu.” Bu bağlamda, İstanbul Adliyesi’nde görevli bir başka savcı olan Muammer Akkaş da, mesleki vakarını yitirecek kadar düşük bir seviyeye düşmüştü. Bu örnekler, adaletin temsilcisi olması gereken yargı mensuplarının içinde bulundukları saplantılı durumu ortaya koymaktadır.
TURKUVAZ MEDYA BİZİM SESİMİZ OLDU
Dönemin Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir, FETÖ’nün niyetlerini en önce fark eden isimlerden biri olduğunu belirtti. Demir, “FETÖ’nün bir darbe girişiminde bulunacağını açıkça belirten ilk yargı mensubu bendim. Verilen gözaltı kararlarının hukuka aykırı olduğunu anladım ve bunu kamuoyuna duyuran bir bildiri yayımladım. Bu bildirimi Adalet.org sitesine yükledikten sonra o dönemde adliyede görevli SABAH muhabiri Nazif Karaman’a bilgi verdim ve o da bunu haberleştirdi. Açıklamalarım gündem oldu.” şeklinde konuştu. Not ettiğine göre, bu bildiri sebebiyle, FETÖ mensubu hakim ve savcılar tarafından dışlanmış ve FETÖ’cü olmayan bazı kişiler de kendisiyle görüşmekten çekinmiştir. 15 Temmuz’da ise FETÖ’nün gerçek yüzü açığa çıkmıştır ve Turkuvaz Medya, bu bağlamda önemli bir destek sağlamıştır. Özellikle SABAH Gazetesi, bu mücadelede önderlik etmiştir.
AYDOĞDU, KUMPASI SORUŞTURAN 4 SAVCIDAN BİRİYDİ
Dönemin İstanbul Cumhuriyet savcılarından ve 17-25 Aralık kumpasını soruşturan isimlerden biri olan Yargıtay üyesi Fuzuli Aydoğdu, “F