Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 8 Aralık tarihinden sonra Suriye’nin yeni yönetimiyle gerçekleştirdiği basın toplantısında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bu toplantıda, özellikle Suriye’deki Amerikan varlığı ve Trump dönemi hakkında önemli mesajlar verdiklerinin altını çizdi. Fidan’ın verdiği yanıtlar, Suriye’deki durumu ve PKK/YPG’nin geleceğini aydınlatıyor.
Fidan, toplantıya başlarken 8 Aralık sonrasında Suriye‘deki siyasi manzarayı değerlendirdi. Sözlerine göre, 61 yıllık BAAS rejiminin devrilmesi, özellikle PKK/YPG içinde büyük huzursuzlukların yaşanmasına sebep oldu. BAAS rejiminin kaybetmesi, PKK/YPG’nin de kaybettiği bir destek unsuru oldu. Bu tarz bir huzursuzluk, sahada bazı yerlerde mevzi kayıplarıyla da açığa çıktı. Özellikle Fırat’ın batısındaki Tel Rıfat ve Mümbiç’teki durum, Güneydoğu Suriye’deki Deyr-i Zor bölgesindeki kayıplarla birlikte dikkat çekiyor.
8 Aralık tarihinden sonra Suriye’nin yeni yönetimi PKK/YPG’ye dair farklı bir tutum sergilemeye başladı. Yönetim, Suriye Kürtlerini ve PKK/YPG’yi birbirinden ayırarak, Kürtlerin haklarına sahip çıkarken YPG’ye de “Sizinle olamayız” diyerek mesafeli bir duruş sergiledi. Yeni yönetim, YPG’nin talep ettiği federal yönetim modelini reddettiğini açıkladı ve merkezi bir sistemle hareket edecekleri mesajını verdi. Tüm bu gelişmeler ışığında, YPG’nin kendini feshetmesi dışında başka bir seçeneği bulunmadığına dair Ankara’nın veridği mesajlar dikkat çekiyor.
Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır dönüşü yaptığı açıklamaları hatırlatarak, PKK/YPG’nin geleceği hakkında belirsizlikler olduğunu vurguladı. Söz konusu belirsizliklerin, örgütün ABD’nin desteğine bağımlı olmasıyla doğrudan ilişkili olduğu düşünülüyor. Pentagon ve CENTCOM, 8 Aralık sonrası örgüte olan desteklerini sürdüreceklerine dair açıklamalar yaparken, Suriye’deki Amerikan asker sayısının da 900’den 2000’e çıkarıldığı bilgisi ortaya çıktı.
Fidan: “Trump ABD’nin Suriye’de Kalmasına Bir Türlü Anlam Veremedi”
Fidan, bahsi geçen toplantıda, Trump’ın Suriye’deki Amerikan varlığına yaklaşımını da değerlendirdi. Trump’ın Amerika’nın çıkarlarını öncelikli olarak düşündüğünü ifade eden Fidan, bu bağlamda Trump’ın DAEŞ tutukluları sorununa çözüm bulunduğunda Amerika’ya Suriye’de kalmasının bir anlamı olmadığını fark ettiğini belirtti. Fidan, Trump’ın bu durumu net bir şekilde gördüğünü ve bu nedenle birkaç kez sistemine talimatlar verdiğinin altını çizdi.
ABD Askerini Suriye’de, İsrail Yanlıları Tutuyor
Fidan, Suriye’deki Amerikan varlığının arka planına ilişkin olarak ise, ABD sisteminin içinde İsrail’in çıkarlarını gözeten bazı unsurların bulunduğuna dikkat çekti. Bu noktada Fidan, “Amerikan çıkarlarını değil, adını vermek istemediğim başka ülkelerin de çıkarlarını gözeten insanlarla dolu” ifadesini kullandı. Böylece Trump’ın yaptığı matematiğin çoğu zaman başka niyetleri olan kişiler tarafından etkilenebileceğini vurguladı. Fidan, yeni dönemde Trump’ın daha kararlı bir şekilde Amerikan çıkarlarını ön plana alacağına olan inancını dile getirdi.
Fidan’ın sözlerinden, Türkiye’nin 20 Ocak’ta başlayacak Trump döneminde PKK/YPG sorununu çözmek için işbirliği yapma beklentisi içinde olduğu anlaşılıyor. Ayrıca, DAEŞ tutukluları meselesi ve örgütün yeniden halk arasındaki tehditini bertaraf etmek için Ankara’nın Amerikan yönetimine teminat verme niyetinde olduğu ifade ediliyor. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in geçmişte ABD’ye sunduğu teklifin olumsuz sonuçlanmış olması, bu durumu desteklemektedir.
Trump’ın Suriye üzerindeki dış politikasında Türkiye