Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde uluslararası medya temsilcileriyle bir araya geldi.
Burada yaptığı açıklamalarda, gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmaları sonrası gözaltına alınan gazetecilerin tutuklanmasının istenmediğini belirtti. Gazetecilerin, toplumu sağlıklı bir şekilde bilgilendirme görevi üstlendiklerini vurguladı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çağrısıyla Türkiye genelinde çeşitli eylemlerin düzenlendiğine dikkat çeken Tunç, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda gösteri yapma yöntemlerinin açıkça belirtildiğini ifade etti.
Gözaltına alınma sürecinin ardından yapılan itirazlar sonucunda yedi gazetecinin serbest bırakıldığı bilgisini veren Tunç, sürecin yargı tarafından değerlendirileceğini kaydetti. Özellikle gösteriler sırasında şiddet eylemlerine karışmayanların durumunun yargı önünde değerlendirileceğini belirtti.
Tunç, hiçbir hukuk devletinde şiddetin kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, toplantı ve gösteri hakkının ifade özgürlüğü açısından önemini belirtti. Bununla birlikte, şiddete yönelik eylemlerle ilgili yargının gerekli kararları vereceğini ifade etti.
Türkiye’de gazetecilerin tutuklandığına dair yanlış bir algının bulunduğunu belirten Tunç, bu durumun gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Ceza infaz kurumlarındaki 77 kişi arasında, gazeteci olarak tanımlayanların büyük bir çoğunluğunun mahkum olduğunu açıkladı.
“TÜRKİYE’DE GAZETECİLERİN TUTUKLANDIĞI YÖNÜNDEKİ ALGI YANLIŞ”
Tunç, toplam 77 kişiden 39’unun ağır suçlardan cezaevinde bulunduğunu ifade ederek, gerçeklerin medya algısının tam tersini gösterdiğini belirtti. Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında adil bir değerlendirmeye tabi tutulmadığını dile getiren Tunç, diğer ülkelerde yaşanan ağır insan hakları ihlallerine dikkat çekti.
“İSRAİL GAZETECİLERİ ÖLDÜRÜRKEN TÜRKİYE NASIL ELEŞTİRİLİR?”
Bakan Tunç, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün raporunu değerlendirirken, İsrail’in son bir yılda yüzlerce gazeteciyi öldürdüğünü, bu durumun göz önünde bulundurulmaksızın Türkiye’nin alt sıralarda gösterilmesinin adil olmadığını savundu. Türkiye’nin adli sistemi ve yargı bağımsızlığı konusundaki algının yanıltıcı olduğunu ifade etti.
Tunç, Türkiye’deki 25 bin hakim ve savcının yılda milyonlarca karar verdiğini, belirli olaylar üzerinden yargı bağımsızlığına yönelik olumsuz bir algı oluşturulmaya çalışıldığını bildirdi. Yargının tarafsız bir şekilde çalıştığını, ana muhalefet partisinin kongresinin durdurulmasıyla ilgili bir talebi reddettiğini hatırlattı.
Yargının bağımsız olması gerektiğini vurgulayan Tunç, her meslek grubunda suç işleyenlerin bulunabileceğini, ancak suç işleyen gazetecilerin de hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.
“HER GÖZALTINA ALMA TUTUKLAMA GEREKTİRMİYOR”
İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalara göre, 24 ilde eylemler sırasında gözaltına alınanların sayısının 1568 olduğunu ve bunlardan 222’sinin tutuklandığını aktaran Tunç, her gözaltına alma durumunun tutuklama gerektirmediğini ekledi.
Bakan Tunç, İBB’ye yönelik sürdürülen soruşturmaların devam ettiğini ve elde edilecek bilgilerin önem taşıdığını belirtti. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanma gerekçesinin gizlilik içeren bir süreç olduğunu ve yargının nihai durumu değerlendireceği ifadesinde bulundu.
Adalet Bakanı Tunç, Türkiye’de yargının bağımsız işlediği ve hukuk devleti ilkelerine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Herkesin eşit olduğunu belirterek, siyasi pozisyonun suç işleme özgürlüğü vermediğini söyledi.
“YARGI SÜREÇLERİ DEVAM EDİYOR”
Demirtaş’ın durumu ile ilgili sorulara yanıt veren Tunç, süreçlerin devam ettiğini ve bağımsız yargının kararlarına herkesin saygı duyması gerektiğini ifade etti.
Son olarak, soruşturma süreçlerinin gizli olduğunu ve bu nedenle kimseye bilgi verilmediğini belirten Tunç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yorumlarının yargı süreci üzerinde etkili olmaması gerektiğinin altını çizdi. Mahkeme kararlarının sadece yargıya bağlı olduğunu ve özel bilgilere muhatap olunmadığını kaydetti.