Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in 20 Ekim 2024 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamını yitirdiği, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından Türk yetkililere gönderilen bir belgeyle resmi duruma kavuştu.
Gülen’in nüfus kaydına “ölü” ibaresi eklendi. Ayrıca, kendisi hakkında devam eden ceza davalarında “düşme kararı” alınması ve maddi tazminat davalarında yasal mirasçıların sorumluluk taşıması ön görülüyor.
Belge, diplomatik kanallar aracılığıyla Dışişleri Bakanlığı’na iletildi ve burada Adalet ve İçişleri Bakanlıkları’na gönderildi.
Adalet Bakanlığı, resmi ölüm kaydının oluşturulması için gerekli işlemleri başlatırken, İçişleri Bakanlığı da Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü aracılığıyla Gülen’in nüfus kaydına “ölü” şerhi düştü.
Nüfus kayıt örneği incelendiğinde, Gülen’in Erzurum’un Yakutiye ilçesinde, Lalapaşa Mahallesi nüfusuna kayıtlı olduğu ve ikamet adresinin ABD’nin Pensilvanya eyaletindeki Saylorsburg kasabası olarak göründüğü belirtildi.
Kayıtlara göre, Gülen’in 20 Ekim 2024 tarihinde St. Luke’s Hastanesi’nin Monroe kampüsünde vefat ettiği kaydedildi.
FETÖ elebaşının nüfus kayıt örneği, aynı zamanda ailesi hakkında da bilgiler içeriyor. Buna göre, Gülen’in hayatta kalan kardeşleri ve yasal mirasçıları Mesih, Salih, Kutbettin Gülen ile Fazilet Korucuk olarak belirlenmiş durumda.
GÜLEN VE DİĞER DARBECİLER ORTAK SORUMLU
15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi, sadece can kayıpları ve yaralanmalarla değil; bunun yanı sıra ülkede büyük maddi zararlara da yol açtı.
Darbe girişiminin ardından, Ankara, İstanbul, İzmir, Konya, Muğla, Malatya ve Şırnak’ta darbecilere karşı milyonlarca liralık tazminat davası açılmıştır.
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe kalkışması sonucu hukuk mahkemelerinde açılan tüm maddi tazminat davalarında Gülen, birinci sıradaki “davalı” olarak yer almaktadır.
FETÖ elebaşı Gülen ile darbe girişimini yöneten sahte askerler ve ihanet eylemini Akıncı Üssü’nde yönlendiren 4 sivil imam, tazminat davalarının hepsinde davalılar arasında yer alıyor.
Diğer davalılar, Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı, Genelkurmay Başkanlığı karargahı, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı ile Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndaki darbe olaylarıyla ilgili olarak sanık olan kuruluşlar arasında bulunmaktadır.
Darbecilerin sebep olduğu maddi hasarın giderilmesi amacıyla en fazla tazminat davası açan kurumların başında Milli Savunma Bakanlığı gelmektedir.
Bakanlık, Ankara başta olmak üzere İstanbul, İzmir, Konya, Malatya ve Şırnak’ta darbecilere karşı milyonlarca liralık tazminat davası açmıştır.
Cumhurbaşkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, darbe girişiminden kaynaklı zararları için davalar açan diğer kuruluşlar arasında yer almaktadır.
Dava dilekçelerinde, davalıların eylemleri nedeniyle oluşan zarardan ortak ve müteselsil olarak sorumlu oldukları vurgulanmaktadır. Malvarlıklarnı kaçırma riskine karşı, ceza davaları beklenmeksizin taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine tedbir konulması talep edilmektedir.
Devam eden tazminat davalarının neticelenmesiyle, ağırlaştırılmış müebbet ve belirli süreli hapis cezasına mahkum edilen darbecilerin neden oldukları zararların bedelini de ödeyeceği ifade edilmektedir.