Son günlerde adliye ortamında yaşanan bir olay, mahkeme çalışanları arasında büyük bir tedirginlik yarattı. Dört yıldır mübaşir olarak görev yapan bir kadın memur, duruşma sırasında işini icra ederken kalemini yanlışlıkla yere düşürdü. Bu sırada hâkim, mübaşire dönerek ona, “Seni sırf bu kalemi yere düşürdüğün için buradan gönderirim” şeklinde bir tehditte bulundu. Olayın ardından mübaşirin büyük bir stres yaşadığı, sesinin titrediği ve boğazında düğümlenme hissettiği kaydedildi. Bu tür davranışların, iş ortamında psikolojik baskılara yol açtığı ve çalışanların motivasyonunu olumsuz etkilediği vurgulanıyor.
Bunun yanı sıra, mahkeme kaleminde çalışan personelin, hâkimin elindeki gerekçeli kararları yazma yükümlülüğü altında olduğu ve hâkimin bu süreç içerisinde özellikle baskı yaptığı bilgisi edinildi. İddialara göre, hâkim daha önceki duruşmalarda da benzer sert tutumlar sergileyerek adliye çalışanlarına karşı olumsuz bir tutum izlemekteydi. Çalışanların kararlarla ilgili kendisine soru sormasını istemeyen hâkim, “Dosyaları bana sormayın, muhakeme yeteneğinizi kullanarak kendiniz çözün” gibi cümleler sarf ederek onlara bir nevi kendilerini yeterli görmediklerini hissettirmiştir.
Bu tür olayların mahkeme sistemindeki işleyişi ne denli zorlaştırdığı ve çalışanların psikolojik sağlığını tehdit ettiği aşikâr. Çalışanlar, böyle bir atmosferde verimli çalışmakta zorlanmakta, stres, kaygı ve tedirginlik gibi olumsuz duygular içinde bulundukları ortamdan dolayı iş performanslarının düştüğünü ifade etmektedirler. Adaletin temininde herkesin işbirliği içinde olması gerektiği unutulmamalıdır; bunun için şeffaflık ve yapıcı iletişim oldukça önem kazanmaktadır.
SONTV