ABD’nin önde gelen akademik kuruluşlarından Harvard Üniversitesi’nde yaşanan olaylar, akademik özgürlüklerin siyasi baskılar altında nasıl daralabileceğini bir kez daha açığa çıkardı. Harvard Üniversitesi, Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (Center for Middle Eastern Studies – CMES) direktörü Prof. Dr. Cemal Kafadar ile tarih profesörü yardımcıları Rosie Bsheer’i görevden aldı. Resmi bir gerekçe sunulmasa da, merkezin Filistin’e olan desteği dolayısıyla İsrail yanlısı gruplardan gelen baskıların bu kararda etkili olduğu düşünülüyor.
FİLİSTİN YANLISI SESLER KISILIYOR
Görevden alma işleminin ardından CMES’in geçici direktörü olarak Salmaan A. Keshavjee’nin atandığı açıklandı. Ancak bu durum, akademik çevrelerde büyük bir tepkiye yol açtı. Zira Harvard, son zamanlarda İsrail’a yönelik eleştirilere karşı sert bir tavır sergiliyor. Merkezde düzenlenen etkinlikler, antisemitizm iddialarıyla hedef alınmış durumda. ABD’nin Trump yönetimiyle birlikte başlayan ve Biden dönemiyle de süren “denetim kampanyası”, Filistin yanlısı seslerin bastırılması için üniversitelere dertli bir şekilde baskı yapmayı sürdürüyor.
Son günlerde Harvard Halk Sağlığı Okulu’nun Batı Şeria’daki Birzeit Üniversitesi ile olan akademik işbirliğini askıya alması da dikkat çekti. Bu karar, İsrail destekçisi grupların “terör işbirliği” suçlamaları üzerine alınmıştı.
“OSMANLI TARİHİNİN EN BÜYÜK BİLİM İNSANI”
ABD’li yazar Lydia Kiesling, Cemal Kafadar’ın görevden alınmasını sosyal medya üzerinden sert bir dille eleştirdi. “Harvard’ın Orta Doğu Çalışmaları Merkezi başkanını görevden alması tam anlamıyla saçmalık” diyen Kiesling, “Osmanlı tarihinin en büyük bilim insanlarından birini antisemitik olarak damgalamak oldukça iğrenç” ifadesinde bulundu.
RÜMEYSA ÖZTÜRK GÖZALTINA ALINMIŞTI
Tüm bu olaylarla birlikte Massachusetts’te doktora yapan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk’ün sosyal medya paylaşımları nedeniyle ABD gizli servisi tarafından gözaltına alınması, kamuoyunda ciddi bir tepki uyandırdı. Filistin’e destek veren paylaşımları sebebiyle terörist muamelesi gören Öztürk’ün öğrenci vizesinin iptal edilerek sınır dışı edilmek üzere tutulduğu bildirildi.
SUSTURMA DALGASI
Tüm bu durumlar, ABD üniversitelerinde yaşanan artan bir susturma dalgasına işaret ediyor. Akademik özgürlükler, fikri çeşitlilik ve ifade hürriyeti gibi temel değerler, İsrail-Filistin meselesinde tek taraflı bir çizgiye çekilmek isteniliyor. Dünyaca ünlü bir kurum olan Harvard’ın bu baskılara boyun eğmesi, akademideki bağımsızlığı sorgulatıyor.
Görevden alınmalarına rağmen CMES’in eski direktörü Cemal Kafadar ve yardımcıları Rosie Bsheer, fakülte üyeliğine devam edecek. Ancak bu durumun üniversite içerisinde yeni bir bölünmeye yol açması ve akademik toplulukta daha geniş yankılar bulması bekleniyor.
COLUMBIA ÜNİVERSİTESİ DE BASKILARA BOYUN EĞMİŞTİ
ABD genelinde birçok üniversite, Trump yönetiminin baskıları doğrultusunda Orta Doğu çalışmalarını gözden geçiriyor. Columbia Üniversitesi, Trump döneminde 400 milyon dolarlık işlev kaybı tehdidinin ardından yönetim talepleri doğrultusunda Orta Doğu çalışmaları programlarını yeniden yapılandırmak durumunda kalmıştı.