İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında, şüpheli Şeyhmus Sarıboğa, savcılığa verdiği ifadesinde tutuklu şüpheli Murat Kapki’nin talimatları doğrultusunda bankalardan tahsil edilen paraları elden teslim aldığını kabul ederek, “etkin pişmanlık” hükümlerinden faydalanmak arzusu taşıdığını belirtti.
Yolsuzluk soruşturması devam ediyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bu soruşturma çerçevesinde, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden alınan Ekrem İmamoğlu da dahil olmak üzere, birçok şüpheliye “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi suçlamalar yöneltilmiş durumda.
Şeyhmus Sarıboğa’nın beyanları gün ışığına çıktı
Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan şüpheli Şeyhmus Sarıboğa, savcılıktaki ifadesinin bazı kısımlarını düzeltme ihtiyacı duyduğunu ifade ederek, “Neva Reklamcılık şirketinin sahibi olan Ahmet Çiçek’in ifadesinde geçen Şeyhmus’un benim olmadığımı söylemiş olsam da, ilk defa ifade verdiğim için heyecanlanmış olabilirim. Ahmet Çiçek’in bahsettiği Şeyhmus, benim.” şeklinde bir açıklama yaptı.
“Elden paraları teslim ettim”
Sarıboğa, yaklaşık 13 yıldır Murat Kapki’nin sahibi olduğu BVA isimli şirkette çalıştığını, resmen eşinin burada görev yaptığını fakat icra borçları nedeniyle gayriresmi olarak çalışmaya devam ettiğini belirtti. Bu süreçte, Murat Kapki’nin kendisini M. isimli şirkete ortak yaptığını ve R. isimli şirkette ise yönetim kurulu üyesi olarak atandığını kaydetti. Sarıboğa, şu şekilde devam etti:
“B. isimli firmada reklam, baskı ve montaj işlerini yapmaktayım. Bu şirketi Murat Kapki’den devraldığım için kazandığım paranın bir kısmını kendisine vererek devir parası olan borcumu ödüyorum. Ahmet Çiçek’in ifadesinde de belirttiği gibi, Murat Kapki’nin talimatıyla bankalara gidip tahsil edilen paraları nakit elden teslim ettiğim gerçeği doğrudur. BVA şirketinin çalışanı olarak bu tür işlerin doğası gereği, benim görevim getir götür yapmaktır. Dolayısıyla Kapki’nin talimatları doğrultusunda bankaya gidip çekilen paraları kendisine teslim ettiğimi belirtmem gerekir.”
“Suçlamalarda rolüm yoktur”
Sarıboğa, kendisine bankalarda teslim edilen paraların naylon faturalarla nakde çevrildiği hakkında bilgisi olmadığını savundu. Bu bağlamda, “Verilen talimatları yerine getiren bir çalışandan başka bir şey değilim. İlkokul mezunuyum ve ortağı olduğum M. şirketinin ihale süreçlerinde bulunduğum dönemde aslında ortağım değildim. Ortağı olduğum zamanda ise şirket pasif durumdaydı. Kısacası, ben Murat Kapki’nin BVA şirketinde normal bir çalışanım. Bu nedenlerle, hakkımda yöneltilen suçlamalarda bir rolüm söz konusu değildir.” ifadelerini kullandı.
“Etkin pişmanlık istemekteyim”
Sarıboğa, ifadesine devam ederek, “Bana sorduğunuz bazı şahısları, emniyette tespit edemediğim Ahmet Köksal, Hüseyin Köksal, Ahmet Çiçek, Sinan Sepetci ve Güngör Gürman isimli şahısları, çalıştığım BVA şirketine geldiklerinden dolayı tanıyorum. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Bildiklerimi açık bir şekilde verdim. Ancak, ileride üzerime bir suç atfedilme ihtimaline karşı, para çekip verdiğimi belirttim. Bu nedenle etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum.” dedi.