İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) etkisi altına alan yolsuzluk ağı yavaş yavaş açığa çıkıyor. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu bulunduğu dönemde başlatılan soruşturmalar kapsamında, Ali Nuhoğlu, Süleyman Atik ve Servet Yıldırım kritik bilgiler sundu. Nuhoğlu, 1 ve 4 Haziran tarihlerinde iki kez, Atik ise 13 Mayıs, 30 Mayıs ve 4 Haziran’da toplam üç kez ifade vererek, “yurt dışı çıkış yasağı” ve “konutu terk etmeme” tedbirleriyle serbest bırakıldılar.
ELDEN 4,8 MİLYON DOLAR VERDİM
Boğaz’daki üç villayı 15 milyon TL karşılığında İmamoğlu’na devreden ve İBB’den 3 milyar liralık ihale alan Ali Nuhoğlu, hakediş ödemeleri için rüşvet talep edildiğini bildirdi. Nuhoğlu, değişik tarihlerde toplamda 4 milyon 836 bin dolar elden para verdiğini kaydetti. Bu ödemelerle ilgili detayları şöyle anlattı:
“Ödemelerimizi almak için belli bir komisyon vermemiz gerektiği söylendi. Görüşmelerimizi Fatih Keleş ile yapıyorduk, İmamoğlu adına ödemeleri yöneten de kendisiydi. Ödemeler, Keleş’in kardeşi Zafer Keleş’e dolar cinsinden teslim edildi. Şirket çalışanlarım Oğuz Kaan Demircioğlu ve Erkut Elitaş, kapan poşetler içinde paraları götürdü. En az 5-6 kez ödeme yapıldı. Bu ödemeler, yapılan hakedişlerle aynı dönemlerde gerçekleşti. 28 Temmuz 2022’de 640 bin dolar, 9 Ağustos’ta 700 bin dolar, 466 bin dolar ve 30 bin dolar teslim edildi. 28 Mart 2024’te 1 milyon 500 bin dolar, 2 Ağustos 2024’te 500 bin dolar ve 21 Aralık 2024’te ise 1 milyon dolar Zeytinburnu’ndaki Çırpıcı Şantiyesi’nde teslim edildi.”
1 milyon dolara peşkeş
Capacity AVM sahiplerinden rüşvet talep eden Süleyman Atik, rüşvet çarkında yer alan iş insanları hakkında bilgi verdi. Ayrıca, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nde onaylanan projelerin parasının nasıl dağıtıldığını ve İBB üst yönetimi ile danışmanlar arasındaki para trafiğini de açıkladı. Fatih Keleş’in aktif rol oynadığını belirten Atik, “Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu’nun olumsuz raporladığı dosyalar için rüşvet istendi” dedi. Yakup Öner ile konuştuğunda, maddenin başkan İmamoğlu ile geliştirildiğini ve alınan ücretin yalnızca kendisinin bilgilendirdiği bir konu olduğunu ifade etti. Atik, Papara’nın sahibi Ahmet Faruk Karslı’nın İBB’ye ait bir arazinin bahçesine katılması için 1 milyon dolar bağışta bulunduğunun da altını çizdi. “Bu bağış, Fatih Keleş ile yapılan görüşmeler sonrası gerçekleştirildi” şeklinde konuştu.
Yüzde 60 İmamoğlu’na
Şahsına ait güvenlik kameralarıyla kaydedilen toplantılarda bulunan Servet Yıldırım, reklam ihalelerindeki para akışını detaylandırdı. Gelen paranın yüzde 60’ının İmamoğlu’na ait olduğunu ifade etti:
“İmamoğlu, reklam şirketlerinden gelen paranın yüzde 60’ını alıyordu. Yüzde 20’si Murat Kapki’ye ve yüzde 20’si de Hüseyin Köksal’a bırakılıyordu. Reklam ihaleleri için kurulan şirketlerden gelen paralar, 30-40 gün aralıklarla dağıtıldığında genellikle nakit olarak yapılıyordu. İmamoğlu’nun payı, ihtiyaç durumuna göre şirketlerine gönderilmiyordu. Tuncay Yılmaz -ki kendisi İmamoğlu İnşaat’ın genel müdürü- kendi şoförleri aracılığıyla ya da başka bir kişi üzerinden bu parayı alıyordu. İlgili para B.Ö.’ye ait döviz bürosuna gider, valid olarak Hüseyin Köksal’ın ofisine transfer edilirdi. Para ihtiyaç duyulduğunda, Tuncay Yılmaz Hüseyin Köksal’ı arıyordu. Çelik kasalarda muhafaza edilen nakit paralar, Yılmaz’a valizlerle ulaştırılıyordu. Ayrıca, Zafer Keleş de zaman zaman Hüseyin Köksal’ın ofisine büyük miktarlarda para getirmiştir.”
AİLEN VE ÇOCUKLARIN İÇİN SUS!
Servet Yıldırım, operasyon öncesinde İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan tarafından tehdit edildiğini ifade etti. Yıldırım, avukatın kendisine “Seni ifadeye çağırabilirler, dik durmanı istiyorum. Bunu ailen ve çocukların için yapacaksın” şeklinde ilettiklerini söyledi. Bütün bunlardan dolayı, ne kadar zaman geçerse geçsin, ifade veremediğini belirtti.
Burak DOĞAN