İklim Kanunu, iklim değişikliğiyle bağlantılı afetlerin olumsuz etkilerine karşı dirençli şehirlerin inşa edilmesini, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesiyle doğa dostu üretim faaliyetlerinin artırılmasını, biyoçeşitliliğin korunmasını ve yeşil alanların geliştirilmesini amaçlamaktadır.
İklim Kanunu ile ilgili olarak anlaşılması gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır.
1-İklim Kanunu’na neden ihtiyaç var?
Bu yasal düzenlemenin temel hedefi, 2053 yılı için belirlenen Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Büyüme’dir. İklim Kanunu, iklim değişikliği kaynaklı krizlerin olumsuz etkilerini en aza indirmeyi hedefleyen bir yapı sunmaktadır.
Ayrıca, bu kanun, iklime dirençli şehirlerin inşasında ve afet risklerinin azaltılmasında kritik bir rol oynamaktadır. Ayrıca, biyoçeşitliliğin ve doğal kaynakların korunmasına, su ile gıda güvenliğinin sağlanmasına, yeşil alanların artmasına ve yenilenebilir enerji kaynaklarının çoğalmasına yönelik bir yol haritası sunacaktır.
2-İklim Kanunu hangi sektörleri kapsayacak?
Bu kanun, şehirleri, altyapıyı, tarımı, hayvancılığı, yeşil alanları ve su kaynaklarını koruma amacını gütmektedir. Enerji, sanayi ve ulaştırma gibi sektörlere çevre dostu ve teknolojik çözümler sunarak bu sektörlerin dönüşümünü destekleyecek bir çerçeve sunmaktadır. Böylece çevrenin, ekonominin, toplumun ve halk sağlığının iklim odaklı olumsuz sonuçlara karşı dirençli olması teşvik edilecektir.
3-Yerel düzeyde atılacak adımlar neler?
Her ilde, vali başkanlığında yerel yönetimler ve ilgili kurumların temsilcilerinden oluşan İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu kurulması planlanmaktadır.
Her ilin özgün şartlarına göre o ile özel eylem planları, ilgili kurumların katılımıyla hazırlanacak. İlgili kurumlar, 31 Aralık 2027 tarihine kadar bu eylem ve strateji planlarını iklim değişikliği politikalarıyla uyumlu hale getirmek üzere hazırlayacaklardır.
4-İklim kaynaklı afetlere karşı nasıl tedbirler alınacak?
İklim değişikliğine bağlı afetlerin oluşturabileceği kayıpları ve zararları azaltmak amacıyla, risk değerlendirme, izleme, bilgilendirme ve erken uyarı sistemleri, bütünleşik afet yönetimi prensiplerine dayanarak geliştirilecektir.
5-Su yönetimi ve arazi tahribatının önlenmesi için atılacak adımlar neler?
Orman, tarım, mera ve sulak alanlarda iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için ilgili kurumların hazırlayacağı strateji ve eylem planları ile su kaynaklarının etkin yönetimi sağlanacaktır. Korunan alanların niteliği ve oranı artırılacaktır.
Kuraklık, erozyon ve arazi tahribatını önlemek üzere ulusal düzeyde rehabilitasyon çalışmaları daha etkin bir biçimde gerçekleştirilecektir.
6-Temiz teknolojinin kullanımı nasıl artırılacak?
Bu kanun teklifi, hidrojen teknolojisi gibi yenilikçi çözümlerin geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaştırılması için kamu, özel sektör ve kurumlar arasında iş birliğini güçlendirerek bu alanda çalışmalar yapılmasını teşvik edecektir.
7-İklim değişikliği ve Yeşil Dönüşüm hakkında farkındalık nasıl artırılacak?
Toplumun iklim değişikliğinin etkileri konusunda daha duyarlı hale gelmesi için eğitim ve bilinçlendirme programları düzenlenecek. Eğitim müfredatları ve öğretim programları, yeşil iş gücünün yetiştirilmesi amacıyla ilgili bakanlıklar ile iş birliği içinde güncellenecektir.
8-Türkiye Yeşil Taksonomisi ne kazandıracak?
Türkiye Yeşil Taksonomisi, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak ve iklim değişikliğini olumsuz yönde etkilemeyen yatırımları belirleyerek ulusal yatırım fırsatlarını artıracak ve ülkemize uluslararası finans akışlarını hızlandıracaktır.
9-Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi ile ne elde edilecek?
Bu sistem sayesinde, yıllar içerisinde sera gazı emisyonları maliyet etkin bir şekilde azaltılacak. Böylelikle sanayi tesislerinin, Yeşil Dönüşüm çerçevesinde daha verimli ve temiz üretim yapma imkanları artacaktır.
10-İklim Kanunu yalnızca ticaret sistemine mi odaklanıyor?
İklim Kanunu, iklim kaynaklı afetlere dirençli şehirler oluşturmak, su ve gıda güvenliğini sağlamak, Sıfır Atık sistemini yaygınlaştırmak ve yenilenebilir enerji ile temiz teknolojilerin kullanımını artırmak gibi birçok önemli düzenlemeyi kapsamaktadır.
Ayrıca, emisyon ticaret sistemi ile sanayinin rekabetçi, temiz ve verimli üretim yapmasını sağlayacak bir çerçeve sunulmaktadır.
11-“İklim Kanunu tarımsal faaliyetleri bitirecek” iddiası ne kadar doğru?
İklim Kanunu’nun hazırlanma süreci ve gerekçeleri göz önüne alındığında, hayvancılığın sona erdirileceği veya böcek bazlı bir beslenme düzenine geçileceği gibi bir durum söz konusu değildir. Aksine, bu kanun organik tarım ve hayvancılığı desteklerken, gıda güvenliğini önceliklendirmektedir.
12-Kanunla vatandaştan karbon vergisi alınacak mı?
Bu yasada, vatandaştan vergi alınmasına yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır.
13-Kanun kömür ve petrol kullanımını tamamen durduracak mı?
Kömür ve petrol kullanımının tamamen durdurulacağı yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Bu kanun, çevre dostu ve temiz enerji kullanımını teşvik etmeyi hedeflemektedir. Tüm düzenlemeler, ülkenin kalkınma önceliklerine ve toplumsal refahına bağlı olarak hayata geçirilecektir.
14-Kanundaki karbon ayak izi ne anlama geliyor?
Karbon Ayak İzi, bir ürünün üretim sürecinde ortaya çıkan emisyonların çevreye verdiği zararı ifade eden bir kavramdır. Bu kanun, sadece üretim yapan kurumların çeşitli temiz teknolojiler kullanarak karbon ayak izini azaltmasını zorunlu kılmaktadır. Bu, ürünlerin üretiminde daha az enerji ve maliyetle üretim yapılmasını amaçlamaktadır; bireysel veya toplumsal özgürlükleri kısıtlamak amacı gütmemektedir.
