İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 2023 yılının 3 Ocak tarihinde, bir grup İsrail polisi eşliğinde işgal altındaki Doğu Kudüs’te, özellikle Mescid-i Aksa’da bir baskın düzenledi. Bu baskın, Ben-Gvir’in göreve başlamasından bu yana gerçekleştirilen dördüncü baskın olarak kendini gösterdi. Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nden ismini vermek istemeyen bir yetkili, Mescid-i Aksa’ya yapılan baskınlar hakkında bilgi vererek, Ben-Gvir’in baskın sırasında caminin avlusunda “provokatif bir şekilde tur attığını” ifade etti.
Ben-Gvir’in yaptığı bu eylemler, hem bölgedeki gerilimlerin artmasına neden oldu hem de uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti. İlgili açıklamalar, İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yapıldı ve Mescid-i Aksa’ya dair herhangi bir “statüko değişikliği” yaşanmadığı belirtildi. Ancak bu, Ben-Gvir’in yaptıklarının ve söylemlerinin daha geniş etkilere yol açmayacağı anlamına gelmiyor. Zira, bu baskın, kısmen de olsa, Filistinlilere yönelik şiddet dolu bir uygulama olarak algılanıyor.
Itamar Ben-Gvir, siyasi geçmişinde oldukça tartışmalı bir figür olarak tanınıyor. Yahudi üstünlükçü terör örgütü Kah hareketinin bir üyesi olarak bilinen Ben-Gvir, göreve geldikten sonra Filistinlilere karşı sert bir tutum sergilemesiyle öne çıkmıştır. Mescid-i Aksa’nın Yahudileştirilmesi ve bu mekân üzerinde İsrail’in egemenliğinin tesis edilmesi gerektiği yönündeki açıklamaları, onun duruşunun ve yaklaşımının ne denli sert olduğunu gözler önüne seriyor. Ben-Gvir’in görevinin ilk günlerinden itibaren, bu tür eylemleri desteklemesi, onun radikal sağ görüşlerini pekiştirmiştir.
Dışişleri Bakanlığı’ndan Tepki
Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’daki baskını karşısında, Türkiye’den de sert tepkiler geldi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada, “İsrailli bir bakanın Mescid-i Aksa’ya güvenlik güçlerinin koruması altında düzenlediği baskını şiddetle kınıyoruz” ifadelerini kullandı. Türkiye, bu tür provokatif eylemlerin bölgede güvenlik ve istikrar açısından büyük tehditler oluşturduğunu vurguladı. Dışişleri Bakanlığı’nın bu açıklaması, bölgedeki gelişmeleri yakından izledikleri ve bu tür provokasyonların önlenmesi gerektiği konusundaki kararlılıklarını ifade etmektedir.
Sonuç olarak, Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskınlar, hem iç politikada hem de uluslararası alanda büyük yankı uyandırmış durumda. Bu baskınlar, İsrail’in işgali altındaki bölgelerde artan gerilimlerin bir parçası olarak görülüyor ve uluslararası toplumda tepkiyle karşılanmakta. Türkiye gibi ülkeler, bu tür eylemlerin sona erdirilmesi gerektiğini savunarak, bölgedeki barışın sağlanması önündeki en büyük engellerden biri olarak görülen aşırı sağcı politikaların üstü kapatılmamalıdır.