Kayseri’de, yoğun bakım ünitesindeki bir hastaya potasyum içeren bir ilaç verdiği iddiasıyla yargılanan eski hemşire D.T. hakkında ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla dava açıldı. Mahkeme, D.T.’nin bu suçtan cezalandırılması talebinde bulundu.
Dava, 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ederken, duruşmaya maktul A.S’nin (67) ailesi ve taraf avukatları katıldı. Sanık olan eski hemşire D.T. ise duruşmada bulunmadı. Ancak mahkeme, tanık olarak dinlenen yedi hemşireden alınan ifadelere dayalı olarak olayı aydınlatmaya çalıştı.
Duruşmada tanık olarak ifadesi alınan hemşireler, olayla ilgili herhangi bir görgü bilgisine sahip olmadıklarını belirttiler. Fakat bazı tanıklar, olay sonrası gerçekleştirilen toplantılarda, sanık D.T.’nin A.S.’ye ilacı nasıl verdiğini kabul ettiğini aktardı. Üzerine düşünen bir hemşire, D.T.’nin “Hasta kötüydü, ölmek üzereydi. Ağzından köpük geliyordu. Acı çekmesin diye yaptım.” şeklindeki ifadesini öne sürdü.
Maktul A.S.’nin kızı H.A., annesinin cenazesinin kaldırılmasından üç ay sonra mezardan çıkartıldığını ve bu süreçte yaşadıkları travmanın derin olduğunu ifade etti. H.A., “Yüzüne bakmamızı istediler. Annemle birlikte biz de üç kez öldük. Kardeşimin yaşananlar nedeniyle bir anda saçı beyazladı, dişleri döküldü. Karşı taraf beraat istiyor. Ben de annemi istiyorum. Ortada bir cinayet var. Bilerek yaptı, cezalandırılmasını istiyoruz.” diyerek duygularını dile getirdi.
Duruşma sırasında savcı, sanık D.T.’nin kasten öldürme suçundan cezalandırılmasını talep etti. Ayrıca, iki yoğun bakım hemşiresi hakkında da olayla ilgili olarak haber vermedikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Bu talep, duruşmanın daha geniş bir açıya sahip olmasını ve başka sağlık profesyonellerinin de sorumluluk taşıyıp taşımadığını sorgulama olanağını gündeme taşıdı.
Mahkeme heyeti, taraf avukatlarının esasa ilişkin savunmalarını hazırlamalarına olanak tanımak amacıyla duruşmayı erteledi. Bu süreç, hem sanık hemşirenin savunmasının şekillenmesine hem de mağdur tarafın sunacağı kanıtların mahkeme için ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Davanın seyrinin sağlanması ve adaletin yerini bulabilmesi için, bir sonraki duruşma oldukça kritik bir rol oynamaktadır.