657 sayılı Kanun’un “mal bildirimi” başlıklı 14’üncü maddesi gereği; Devlet memurları, kendilerine, eşlerine ve velayeti altındaki çocuklarına ait taşınır ve taşınmaz mallar, alacak ve borçlar hakkında, özel kanunda belirtilen kurallara uygun olarak mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar.
Mal bildirimi, 657 sayılı Kanun çerçevesinde 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu ve bu kanuna dayanarak yürürlüğe konulan Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda gerçekleştirilir.
Bildirimin verilme süreleri 3628 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinde belirlenirken, bildirimin yenilenmesi gereken durumlar ise 7’nci maddede açıklanmıştır. Mal bildirimi, bu kanun kapsamındaki görevlerde atama işlemlerinde, göreve giriş belgeleriyle, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanmalarda, atamaları izleyen bir ay içerisinde, seçimle gelinen görevlerde seçimin kesinleşmesi tarihini izleyen iki ay içinde, önemli mal varlığı değişikliklerinde bir ay içinde, yönetim ve denetim kurulu üyelikleri ile komisyon üyeliklerine atamalarda, göreve başlama tarihini izleyen bir ay içinde, ve görev süresinin sona ermesi durumunda ayrılma tarihini izleyen bir ay içinde gerçekleştirilmelidir. Ayrıca 3628 sayılı Kanun kapsamındaki görevlerde devam eden personelin, sonu (0) ve (5) ile biten yıllarda, en geç şubat ayı sonuna kadar bildirimlerini yenilemeleri esastır.
Yönetmeliğin “ek mal bildirimi” başlıklı 10’uncu maddesine göre; 3’üncü maddede belirtilen görevlerde bulunanlar, eşleri ve velayetlerindeki çocukları ile kendilerine ait mal varlıklarında önemli bir değişiklik olduğunda, bu değişikliği izleyen bir ay içinde, yeni edinilen mal, hak, gelir, alacak ve borçlar için ek mal bildirimi sunmak zorundadırlar. Ayrıca 8’inci maddede belirtilen malvarlıklarının edinimi, hak, alacak veya gelir sağlanması ya da borçlanma durumları, mal varlığında önemli bir değişiklik olarak değerlendirilmektedir.
7’ninci maddenin uygulamalarında; kendilerine aylık ödenen kişilerin, net aylık tutarının 5 katından fazla; aylık ödenmeyenlerin ise Genel İdare Hizmetleri sınıfındaki birinci derecenin ilk kademesindeki şube müdürüne ödenen net aylığın 5 katını aşan değer ve tutarındaki mal varlıkları önemli değişiklik olarak kabul edilir. Bu maaş tutarı, aylıklara uygulanan katsayının belirlenmesinin ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilip ilan edilir (01.01.2025 tarihi itibariyle 63.128,24 TL olarak kaydedilmiştir).
3628 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesine göre; belirtilen sürelerde mal bildiriminde bulunmayanlara, bildirimi alacak mercilerce ihtar yapılır. İhtarın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde mazeretsiz olarak bildirimde bulunmayanlar, 3 aya kadar hapis cezası ile karşılaşabilirler. Ayrıca, soruşturma ile ilgili verilen süre zarfında mal bildiriminde bulunmayanlar, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanabilir.
Yönetmeliğin “süresinde mal bildiriminde bulunmama” başlıklı 17’nci maddesi uyarınca, belirlenen süreler içinde bildirimde bulunmayanlara, ilgili mercilerce yazılı ihtar yapılır. Bu ihtar, Tebligat Kanunu’na göre tebliğ edilir. İhtarın tebliğinden itibaren 1 ay içinde bildirimde bulunmayanlar hakkında yetkili Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.
657 sayılı Kanun’un “disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller” başlıklı 125’inci maddesinin (D) bendinin (j) alt bendine göre; “belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak” eylemi, memurun kademe ilerlemesinin 1-3 yıl durdurulması cezasını gerektirmektedir.
Bu durum, suç ve cezada kanuniliği ilkesine aykırılık taşımadığından Anayasa’ya da aykırı bulunmamaktadır (Anayasa Mahkemesi Kararı, T: 20.10.2011, E: 2010/28, K: 2011/139).
Danıştay 12. Daire, (T: 28.04.2003, E: 2002/3538, K: 2003/1197); daha önce sattığı bir meskeni yeniden satın alan bir memurun, Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik’e göre süresinde ek mal bildiriminde bulunmadığı gerekçesiyle, 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının hukuka aykırı olmadığına hükmetmiştir.
Benzer şekilde, Danıştay 3. Daire (T: 05.04.1982, E: 1982/1554, K: 1982/922); mal beyannamesini süresinde ve doğru vermeyen bir memurun disiplin cezasıyla tecziyesini mevzuata aykırı bulmamıştır.
Aynı daire, (T: 09.11.1983, E: 1982/2772, K: 1983/2695); mal beyannamesini süresinde vermeyen ve beyan etmeyen memurun 16 ay uzun süreli durdurma cezasını hukuka uygun görmüştür.
Danıştay 5. Daire (T: 09.05.2017, E: 2016/17722, K: 2017/12426); mal bildiriminde bulunulmadığını tespit eden idarenin, bu durumu ihtar etmesinin zorunlu olduğunu belirtmiştir. İlk ifadede ihtara rağmen 30 gün içinde bildirimde bulunmayanları disiplin cezasına tabi tutma sürecini de detaylandırmıştır. Ayrıca, memurun, müfettişin talebi üzerine mal beyanında bulunmasının, suç işleme kastıyla hareket ettiğine delalet etmediği sonucuna varılmıştır.
Danıştay 12. Daire, (E: 2011/5213 – E: 2016/9928) kararlarında ise, edindiği malı gizleme kastıyla hareket ettiğine dair delil bulunmadığı gerekçesiyle davacıların disiplin cezasının iptal edilmesine oybirliğiyle karar vermiştir.
Sonuç ile Danıştay 12. Dairesi (T: 02.05.2014, E: 2010/4144, K: 2014/3203); ceza uygulamalarının gerekçesini peyderpey açıklamış ve mal bildiriminde bulunmamanın, idari usul gereği ihtara bağımlı bir ceza durumu olmadığını belirtmiştir.
657 sayılı Kanuna göre “belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak” eylemi kademe ilerlemesinin durdurulma cezasını gerektirirken, 3628 sayılı Kanun’a göre geç bildirim nedenleri cezalandırılmamaktadır. Bu bağlamda, özel kanunu (3628) çiğneyen bir durumda, kendi kanunundaki (657) ceza müeyyidesini uygulamak hukuka uygun olmayacaktır.
Kaynak : Memurlar.Net