1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. Ramazan’da Fitne ve Engel Tehlikesi!

Ramazan’da Fitne ve Engel Tehlikesi!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçmişte her kurban dönemi, Kolera salgını ile anılırdı. Salgının kaynağı kesin olmamakla birlikte, Suriye, Suudi Arabistan ve Mısır’daki Kolera durumları nedeniyle Hac organizasyonları engellenmeye çalışılırdı. Dünya Sağlık Örgütü de bu konuda açıklamalar yapmaktan geri durmazdı. Türkiye’de ise birçok yerden su örnekleri alınarak “Koli basili” aranırdı.

İsrail, her Ramazan ayı geldiğinde Filistin’e karşı saldırgan tutum sergilemekten çekinmezdi. Müslümanların huzurunu bozmak adına her türlü çabayı gösteriyorlardı. Buna “Ramazan Fitnesi” adını vermek pek de haksızlık olmazdı.

Bu yıl Ramazan’a erkenden saldırmaya başladılar. Durum sadece Türkiye ile sınırlı kalmayıp, diğer Arap ülkelerinde de benzer hareketlilikler gözlemleniyor. “Ramazanı ertelemek” konusunda söylemler artış gösteriyor. Ellerinde olsa Hac, kurban ve Ramazan gibi dini ibadetlerin tarihlerinde değişiklik yapmak istiyorlar!

Bazı kişiler, “Cuma namazına evden uysak, ne olur?” diye sorarak bu durumu sorguluyor. Eğer bu mentalite yaygınlaşırsa, her şehirde kişisel görüşmeler gerçekleştirilerek farklı örnekler oluşturulabilir. Bazı insanlar kulaklık takarak veya ekran karşısında namaz kılmayı düşünebilir. Bu durumda, cemaatın hangi kıbleye döneceğini bilmemesi gibi karmaşık durumlar ortaya çıkabilir. İmamın nerede olduğuna bağlı olarak, toplum içinde ciddi bir kafa karışıklığı yaşanabilir.

Aylara ve haftalara dair sayıların belirsizlik taşımadığı, Tevbe suresinde bu durumun açıkça belirtildiği unutulmamalıdır. Eski yıl hesaplarına dönüş umuduyla Ramazan’ı erteleme teşebbüsleri kesinlikle kabul edilemez. Hasta veya seferi olan bireyler zaten oruç tutmaktan muaf tutulmaktadır. Oruç zamanını kaydırmanın, Kadir Gecesi ve bayramı da etkileyeceği gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır.

Şu an, bazı kişiler “Evde kal Türkiyem” mesajını istismar ederek, diğer taraftan NLP ve Yoga gibi kavramları pazarlamaya çalışıyor. Medyada Ramazan’ın maneviyatına dair bir hava esmediği aşikar.

Bu fitnelerin sonu gelmeyecek gibi görünüyor. Evde cemaat olma düşüncesi ile, herkes namaz vakitlerinde ibadet edebilir. Beraber namaz kılma ve ortak sohbetler gerçekleştirme gibi alternatif yöntemler de değerlendirilebilir.

Ancak, bu “bozguncular” asla durmayacak, yeni fitne tohumları ekmeye devam edeceklerdir. Dini ve dindarları itibarsızlaştırma çabaları artacaktır. Kısacası, şeytan yine oyunlarına devam edecek!

Bir gün Mehdi-Mesih projesini devreye almak isteyenlerin harekete geçip geçmişteki kehanet ve söylentilere dayanarak, insanları şaşırtmaya çalışacaklarını görebiliriz. Sosyal medya üzerinden ortaya atılan çelişkili bilgiler insanları neye ve kime inanacaklarına ikna etmeye yönelik bir arayış halini alabilir.

Fasıkların getirdiği haberlere hemen itimat etmemek gerekir. Özellikle fitne zamanlarında duyduğumuz her şeyi aceleyle paylaşmaktan kaçınmalıyız. Münafıklardan ve modern zamane müşriklerinden uzak durmakta fayda vardır. Şeytan, bizi Allah’tan da aldatmaya çalışabilir. Bu nedenle, gerçekleri dinleyip, doğru olanı destekleyerek yalanlara karşı çıkmalıyız. Yine ferasetle hareket etmek ve istişare ve şurayı ihmal etmemek önemlidir. Bilinmeyenlerin peşinden gitmemeliyiz. Acele etmeden hareket etmeli, tereddütlü kalmamalıyız. Sabırlı olmalıyız.

Bu dönemde, evde kalma sürecini verimli geçirmek için Ramazan’a dair güzel bir program oluşturulmalı. Örneğin, Kur’an-ı Kerim’i lafzı ve meal olarak okumak iyi bir başlangıç olabilir. İlk kez okuyacak olanlar için uygun kaynaklar tercih edilebilir. Kur’an’ı anlamak için hadis ve siyer okumalarının yanı sıra Peygamberler Tarihi gibi eserler de önemlidir. Tarih sadece övgü ya da sövgü kitabı değil, bir topluluğun deneyim ve birikimidir. Usul kitapları okumanın da yararı olacaktır; Usul-ü Tefsir, Usul-ü Hadis ve Usul-ü Fıkıh önemli kaynaklardır.

Ancak, koronanın başımızdan gideceği gözükmüyor; şartların normalleşmesi zaman alacak. Vaka sayısı da artmaya devam ediyor. Zamanın sıkıntısı yok. Kur’an, yaratanın elçisi aracılığıyla insanlığa ilham ettiği bir yaşam biçimidir. Bu nedenle, ona iman ediyorsak, Kitap’ta yazanların yaşama geçirilmesi için çaba sarf etmeli ve gerekli tecallilerin gerçekleşmesini sağlamalıyız!

Kitap’ı okurken, son sayfasına “Okudum, anladım, kabul ettim” yazarak tarihi, yerel bilgileri ve adınızı imzalayarak bunu bir sözleşme haline getirebilirsiniz. O kitap, imanın bir şahidi olsun ve Allah ile sizin aranızda bir anlaşma niteliği taşısın! Allah, sözünde durur. Biz de Allah’a verdiğimiz sözde durmalıyız ki, Allah bizleri her türlü fitneden koruyacaktır. Şeytanın ve onun dostlarının tuzaklarını boşa çıkaracak ve onları kendi başlarına bırakacaktır. Çünkü Allah, bizimle zalimleri cezalandırmak ve mazlumları korumak istemektedir. Selam ve dua ile.

Ramazan’da Fitne ve Engel Tehlikesi!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medya Kamu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!