İnsanoğlu, hayatta kalma mücadelesinde bir duraksama evresine girdi; doğa, su ve toprak ise yeniden canlanma sürecine girdi. Şehirlerin gürültüsü yerini sessizliğe bıraktı. Bu, insanın doğayı kötüye kullandığı bir dönemin ardından gelen bir uyanışın habercisi. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler, tarımda genetiği değiştirilmiş bitkiler, yapay gübreler ve endüstriyel gazların kullanımı, tabiatın dengesini bozmuştu. Ancak doğa, evlatlarından intikam almadığı gibi, insanın kökeninin topraktan geldiğini ve oraya geri döneceğini hatırlatıyor. Bizim bedenimiz toprağa aittir. Toprak, bizim annemizdir. Ruhlarımız da menşeine dönecek ve bu dünyada yaptıklarımızın karşılığını alacağız.
Korona, insanlığın gündemini etkileyen büyük bir sorun oldu. Akıl sahibi bir varlık olmasa da yaptığı etkiler ile dikkat çekiyor. Suyun akışı ve yağmurun yağması gibi doğal olayların farkında olmayan insanlık, bazı gerçekleri görmezden geldi. Bu noktada doğaya karşı işlenen suçların sonuçlarını düşünmek gereken bir durum haline geldi. Amazon ormanlarının yakılması, Avustralya’nın yanması ve kutuplardaki buzulların erimesi, insanları etkileyen felaketlerin yanı sıra gelecekte de yaratacağı sorunlar göz ardı edildi. Şeytani oyunları sorgulayan birçok kişi, zalimlerden yana olmadıklarını ifade etse bile, seslerini çıkarmadıklarında bu ateşin kendilerine de dokunacağını unuttular.
Olası bir gazap, hor görülen haram mal ve makamlara karşı şimdi kapıda. Cenneti reddedenlerin yüzü, cehenneme dönecek. Sloganlar atarak, pankartlar açarak yürümek yerine, kurtuluş için gerçek ve derin bir dönüşüm yaşanması gerektiği vurgulanıyor. O kutsal olan din ve dünya liderlerinin, insanları cehennemden kurtarma çabası içinde olmaları son derece elzemdir.
Yeryüzünü kirleten bazı insanlar, Allah tarafından başkalarının başına bela olarak kalabilir, fakat bu karanlık dönemden sonra bir aydınlık sabahın geleceği umudunu taşımakta. Bu karanlık gece belki uzun sürecek. Ancak bu durumu akılcı yollarla çözmenin yanı sıra manevi değerlere de önem vermek gerekiyor.
Bireylerin, bu dünyada felaket ve zilletlere neden olacak davranışlardan kaçınmaları, bir an evvel tevbe etmeleri gerektiği vurgulanıyor. Tinsel bir temizlenme gereklidir. Haramlardan uzak durularak kazançların temizlenmesi, sağlıklı bir niyetle tevbeye yönelinmesi önem arz ediyor. Unutulmamalıdır ki, haram para ve mallar, kişiyi yine helake sürükleyebilir. Düşünmeden hareket etmenin sonuçlarına karşı dikkatli olunması lazım. Yarın başka bir bela ile karşılaşmamak için herkesin dikkatli olması isteniyor. Allah’ın merhametinin ve gazabının sınırlarını kimse sınamaya kalkmasın.