Avrupa İslamofobi ile Mücadele Topluluğu’nun (CCIE) X hesabından yapılan açıklamaya göre, Müslüman bir kadın, bir erkek memurla tokalaşmayı reddettiği gerekçesiyle sorgulanmak üzere karakola çağrıldı. Bu olay, toplumda büyük bir tepki yarattı ve Müslüman kimliklere yönelik olumsuz tutumları gözler önüne serdi.
Karakola gidecek olan kadın, durumu anlatarak, “Müslümanım, başörtüsü takıyorum ve tokalaşmayı reddettiğim bir memur, beni polise ihbar etti. Bu, gerçekten saçma bir durum.” ifadesinde bulundu. Yaşadığı olayın, sadece bir tokalaşma eyleminin ötesinde bir anlam taşıdığını ve İslamofobi bağlamında daha derin sorunlara işaret ettiğini vurguladı.
Müslüman kadın, karakolda bir saat boyunca kendisine bazı sorular yöneltildiğini belirtti. Bu sorular arasında “Fransa’nın kötülüğünü istiyor musunuz? Filistin’deki savaşla ilgili fikriniz nedir? Selefilik hakkında ne düşünüyorsunuz? Müzik dinliyor musunuz? Yurt dışına taşınmayı düşünüyor musunuz? Camiye gidiyor musunuz?” gibi konular yer aldı. Bu tür soruların, kişinin inançları ve yaşam tarzı üzerinde sorgulayıcı bir tutum sergileyip sergilemediği yönünde endişeleri artırdığını ifade etti.
Ayrıca, polislerin kadının eski çalıştığı iş yerini aradığı ve ailesi hakkında özel bilgiler istediğini de aktaran Müslüman kadın, bu durumun kendisine yönelik bir ayrımcılık olduğunu düşündüğünü belirtti. Olayın, Müslüman kimliklerin hedef alındığı bir bağlamda gerçekleştiğini ve böyle bir ayrımcılığın toplumda büyük bir kızgınlık ve korku yarattığını ifade etti.
Müslüman kadın, tokalaşmayı reddetmenin yasal bir hak olduğunu vurgulayarak, böyle bir durumun bir suça dönüştürülmesinin son derece yanlış olduğunu dile getirdi. İfade özgürlüğü ve inanç özgürlüğü bağlamında, bireylerin kendi inançlarına uygun yaşamayı seçme haklarının korunması gerektiğini ifade etti.
Olay, Müslüman topluluklar arasında derin endişelere sebep oldu ve İslamofobi ile Mücadele Topluluğu (CCIE) gibi kuruluşların önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Toplumda bu tür ayrımcı tutumların ifşa edilmesi gerektiğini ve yasaların herkes için eşit bir şekilde işlememesi durumunda toplumun bütünlüğünün tehlikeye gireceğinin altını çizdi.
