1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. Türkiye-AB İlişkilerinde Yeniden Bir Başlangıç: Aday Ülkelerle Yan Yana!

Türkiye-AB İlişkilerinde Yeniden Bir Başlangıç: Aday Ülkelerle Yan Yana!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Avrupa Komisyonu’nun yeni yapılanmasında, Türkiye artık Cezayir, Libya, Fas ve Suriye gibi ülkelerle değil, Gürcistan ve Moldova gibi Avrupa Birliği (AB) aday ülkeleri ile birlikte değerlendirilecek. Bunun yanı sıra, Azerbaycan ve Ermenistan gibi AB potansiyeli taşıyan ülkeler de aynı değerlendirme biriminde yer alacak. Bu değişiklik, AB’nin Türkiye’yi süreçten dışlama yönündeki önceki çabalarından daha olumlu bir adım attığı şeklinde yorumlanıyor.

Ab-Türkiye ilişkilerinde uzun süredir devam eden tıkanıklıklar ve belirsizliklerin gölgesinde, bu yeni düzenleme sürecin yeniden canlanmasına olanak tanıyabilir. Ankara, Türkiye’nin aday ülkelerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği görüşünü uzun bir süre savunuyordu. Türkiye, genişleme sürecinde farklı ülkelerle aynı çerçevede ele alınmasını, AB sürecinin bütünlük içinde yürütülmesi açısından kritik bir gelişme olarak görüyordu. Bu durum, Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerinde yeni bir sayfa açma potansiyelini de beraberinde getiriyor.

Yeni gelişmenin etkileri nelerdir? Türkiye’nin Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestliği sürecinin hızlandırılması ve mülteci mutabakatının yeni şartlarla yeniden ele alınması gibi konularda AB ile daha sağlıklı diyaloglar kurabileceği anlamına geliyor. Bu durum, Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin iyileşmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin bu kararında, eski Genişleme Komiseri Oliver Varhelyi’nin görevden ayrılması ve Marta Kos’un bu göreve gelmesi de önemli bir etken oldu.

Oliver Varhelyi, Türkiye’nin genişleme sürecine olan ilgiyi artırmamış ve Türkiye’ye ilk ziyaretini göreve başladıktan yaklaşık iki yıl sonra gerçekleştirmişti. Öte yandan, Marta Kos’un göreve başlamasının üzerinden henüz üç ay geçmişken Türkiye’yi ziyaret etmeye hazırlanması, durumun olumlu bir yönde ilerleyebileceğinin sinyallerini veriyor. Ancak, AB’nin bu adımı, Türkiye’nin tam üyelik sürecinin yeniden ivme kazanması açısından kritik bir gelişme olarak değerlendirilsede, mevcut süreç hâlâ belirsizliklerle dolu.

Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestliği, insan hakları ve demokrasi konularında taraflar arasında halen ciddi görüş ayrılıkları mevcut. Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme sağlanabilmesi için Brüksel’in Türkiye’ye yönelik çifte standartlardan vazgeçmesi gerekiyor. AB içerisinde, Fransa ve Yunanistan gibi ülkeler Türkiye’nin tam üyelik sürecine karşı mesafeli bir yaklaşım sergilerken, Almanya ve İtalya gibi ülkeler bu sürecin ilerletilmesi için destek vermektedir. Dolayısıyla, AB-Türkiye ilişkilerinin geleceği, genişleme sürecine yönelik atılacak somut adımlara bağlı olacaktır.

Türkiye’nin yeniden genişleme politikalarının merkezinde yer alması, ilişkilerin canlandırılması açısından önemli bir fırsatı sunmakta. Bu noktada, AB’nin izlediği tutum ve stratejiler, Türkiye ile ilişkilerin geleceği üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacaktır. Bu nedenle, Türkiye ile ilişkilere dair atılan her adım, iki tarafın da çıkarlarına hizmet etmesi açısından kritik bir öneme sahip olmaya devam edecektir.

Türkiye-AB İlişkilerinde Yeniden Bir Başlangıç: Aday Ülkelerle Yan Yana!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medya Kamu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!