Suriye’de yaşanan güncel gelişmeler, Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından Türkiye ile Suriye arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden şekillenmesine yol açtı. Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birkaç hafta önce yaptığı bir açıklamada, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yakın bir tarihte Şam’ı ziyaret edeceğini bildirdi. Bu ziyareti, iki ülke arasındaki köklü ilişkilerin yeniden canlandırılması açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmekte.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yakında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da inşallah oraya gidecek. Yeni yapılanmayı birlikte yapacaklar” diyerek, Suriye ile ilişkilerde bir dönüm noktasının yaşanacağı mesajını vermişti. Erdoğan’ın açıklamalarından sonra, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın da Şam’a gerçekleştirdiği ziyaret, bu yeni dönemin somutlaşmaya başladığını gösteriyor.
Burhan Köroğlu, TVNET üzerinden yaptığı açıklamalarda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Şam’a bir ziyaret gerçekleştirebileceğini ifade etti. Bu ziyaretin, Türkiye ile Suriye arasında ilişkilerin yeniden şekillenmesi açısından önemli bir adım olacağını belirtti. Bu bağlamda Köroğlu, “Suriye ile Osmanlı dönemindekine benzer bir ilişkiye sahip olacağımızı da takdir ediyorum” diyerek, iki ülke arasındaki tarihi bağların güçleneceği yönünde umut verici bir sinyal verdi.
Suriye ve Türkiye arasındaki ilişkilerin tarihi kökenleri, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanır. Geçmişte birçok kültürel ve ticari etkileşimde bulunmuş olan bu iki ülke, son yıllarda yaşanan çatışmalar ve siyasi çalkantılar nedeniyle kopuk bir ilişki sürdürmüştü. Ancak son gelişmelerin, eski bağları yeniden canlandırma potansiyeli taşıdığı ifade edilmektedir.
Hakan Fidan’ın Şam ziyareti ve Erdoğan’ın olası ziyareti, iki ülke arasında işbirliğini artırma, güvenlik ve ekonomik alanlarda yeni fırsatlar yaratma imkanı sunmaktadır. Suriye’deki iç savaşın bitme sürecine girmesiyle, güvenlik alanında da yeni adımlar atılması beklenmektedir. Özellikle Türkiye’nin, Suriye’nin iç işlerine dair etkinliğini artırmak istemesi, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin daha da derinleşmesini sağlayabilir.
Türkiye ve Suriye’nin yeniden inşa edilecek olan ilişkileri, bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkilerini de etkileyecek gibi görünüyor. Özellikle İran, Rusya ve ABD ile olan ilişkiler açısından dengelerin nasıl şekilleneceği merak konusu. Her iki ülkenin de iç politikaları ve uluslararası ilişkileri göz önüne alındığında, yeni dönemin getireceği sonuçların dikkatle izlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Son olarak, tüm bu gelişmelerin, Suriye’de barışın sağlanması ve istikrarın yeniden tesis edilmesi adına atılacak adımları da kolaylaştırması bekleniyor.