TÜİK, 2025 yılı Ocak ayında %5,03 oranında enflasyon verisi açıklamıştı. Gazetememur.com’un yaptığı hesaplamalar doğrultusunda, Şubat ayında duyurulan %2,27 oranındaki enflasyon ile birlikte Ocak ve Şubat aylarını kapsayan kümülatif enflasyon %7,4 olarak belirlendi. Bu rakam, memurlar ve kamu personelinin yıllık maaş artışlarının belirlenmesinde önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kamu çalışanlarının ve memur emeklilerinin 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren %6 oranında bir zam aldıkları da belirtilmiştir. Bu zam oranı, genel ekonomik koşullara bağlı olarak belirlenmekte ve memurların alım güçlerini korumaya yönelik bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ancak enflasyonun yükselmesi, bu zammın etkisini azaltabilir ve memurların alım güçleri üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir.
Şubat ayı verilerine göre, memurlar için ortaya çıkan durum ise %1,4 oranında alacaklı hale gelmeleri şeklindedir. Bu, memurların maaşları ile enflasyon arasındaki farkı göstermektedir. Enflasyonun daha yüksek çıktığı durumlarda, memurların alım güçleri düşerken; eğer zam oranı enflasyonun altında kalıyorsa, bu memurların alacaklı pozisyona geçmesine sebep olmaktadır.
Özetlemek gerekirse, 2025 yılı başlangıcında Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan enflasyon verileri, kamu personeli ve memurların maaş artışları üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Ocak ve Şubat aylarında kaydedilen enflasyon oranları, özellikle 1 Ocak’ta yapılan %6’lık maaş artışı ile birlikte değerlendirildiğinde, memurlar için kritik bir göstergedir. Memurlar, %7,4 kümülatif enflasyon oranıyla birlikte %1,4 oranında alacaklı pozisyona geçmekle birlikte, bu durumu uzun vadede devam ettirebilmeleri için daha dengeli bir enflasyon ve maaş artışı sağlanması gerektiği aşikârdır. Ekonomik istikrarın sağlanması, memurların alım gücünün korunması ve enflasyonun kontrol altına alınması, bu süreçte atılması gereken adımlar arasında yer alıyor.