İstanbul’da devam eden “Yenidoğan Çetesi” davasında, bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yeni doğan servislerine sevk ederek haksız kazanç sağlayan kişilerin yargılanması sürüyor. Bu davada bazı bebeklerin ölümüne sebep olduğu iddiaları ciddi bir şekilde gündeme gelmiş durumda. İstanbul Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmakta olan 36 sanıktan 22’sinin tutuklu olduğu bilgisi verilmişti. Davanın 4’üncü gününde, Esenyurt Reyap Hastanesi’nin muhasebecisi olarak görev yapan tutuklu sanık Funda Özen, mahkemede savunma yaptı.
FATURA ETMİŞ AMA PARA ALMAMIŞ
Funda Özen, dolandırıcılık suçlamasını kabul etmediğini belirterek, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) faturalandırmalarını yaptığını ve yenidoğan birimini fatura ettiğini, ancak bu işlemlerden herhangi bir menfaat ya da kazanç elde etmediğini ifade etti. Özen, “Yoğun bakımda epikriz raporlarını Hasan Basri’nin yazdığını ve Doktor Fırat Sarı’nın kontrol ettiğini biliyorum. Faturalama işlemi bittikten sonra doktor onayı yapılır. Ancak epikrizlerin nasıl hazırlandığını bilmiyorum.” şeklinde konuştu.
“BELEDİYE BAŞKANI OLMAK İSTİYORDUM”
Davanın devamında, Esenyurt Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü olan Renas Kılıç’ın savunmasına geçildi. Kılıç, 112 acil servisine başvuran hastaları usulsüz bir şekilde Reyap Hastanesi’ne sevk etmekle suçlandı. Mahkeme başkanının kendisine yönelttiği “Bir tane örnek var mı?” sorusuna, “Sağlık Bakanlığı sistemi kolay bir sistem değil.” diyerek yanıt verdi. Ayrıca, “Fırat Sarı, seni hasta kabulüyle ilgili arıyor mu?” sorusuna, “Evet, ben Fırat Bey’e de söyledim. Dernekten gelen yabancı hastalar oluyor. Onlar için her zaman mavi kod verilerek sevk yapılıyor. Hangi hastaneyi isterse hasta yakını hastayı oraya gönderiyorum.” şeklinde bilgi sundu.
Kılıç, medyada çıkan haberlerin kendisi hakkında masumiyet karinesine dikkat edilmeden yapıldığını belirtirken, “Ben kamu zararı ile suçlanıyorum ama katil ilan edildim. Ben sadece belediyeyi zarara uğratmamış olabilirim. Bir amacım vardı, belediye başkanı olup insanlara yardım etmek istiyordum,” diyerek duygularını ifade etti. Gazetelerde yer alan eleştiriler ve siyasi manipülasyonlar sonucunda, hayatının nasıl etkilendiğine dair düşüncelerini de paylaştı. Kılıç, “Siyasi partiler erken seçimden dolayı bizim hayatımızla oynuyor. Filler tepişir, çimler ezilir.” diyerek durumu özetledi.
Duruşma savcısı, Kılıç’a belediyenin bu konuyla ilgili herhangi bir idari işlem yapıp yapmadığını sordu. Kılıç ise “Bana iletilen bir soruşturma yok, hala belediyedeyim. Maaşımın üçte ikisini şu an alıyorum.” diyerek, göreviyle ve mevcut durumu ile ilgili bilgi verdi.