1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. Yerli Tarımın Gücü: Krizden Sağ çıkan Çiftçiler

Yerli Tarımın Gücü: Krizden Sağ çıkan Çiftçiler

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Covid-19 pandemisi, halkın yerli ve milli tarımın, ekmek ve suyun ne denli önem taşıdığını derinlemesine kavramasına neden oldu. Sokağa çıkma yasakları sırasında, binlerce kişi ekmek fırınları ve marketlere akın etti. İnsanlar, beyaz eşya ve mobilya mağazalarına değil, gıda ve temel ihtiyaç malzemelerine yöneldi.

Uzun yıllar boyunca, toplumun geniş kesimleri tarafından tarımın önemi göz ardı edildi. Tarım işçileri, milli gelirden en az payı alan kesimlerden biri haline geldi. Çiftçilik ve çobanlık, kimi zaman yoksulluk ve dışlanma ile eş anlamlı hale geldi. Milli gelir istatistiklerine baktığımızda, tarım sektörünün en az payı aldığı görülmektedir. Ülkemizde ve gelişmiş Batı ülkelerinde, çiftçi nüfusunun toplam nüfusa oranı üzerinden verimlilik analizleri yapılmakta; tarım sektörünün verimsizliğinden bahsedilmektedir.

Ancak tarım, coğrafya, ekoloji ve iklim gibi faktörlerin insan sermayesi ile birleştiğinde bölgeye özgü şekil alabilir. Tarımın temelinde fotosentez yer alır. Fotosentez, karbondioksit ve suyun birleşerek güneş ışığının yardımıyla gerçekleştirdiği bir süreçtir; bu süreçte şeker oluşur. Kısacası, su miktarı ne kadar fazlaysa, ürün de o kadar bol olur. Çiftçilerimiz şu an tarlada, serada ve ahırda çalışarak üretimlerini sürdürmektedir. Gıda krizi riski bu aşamada bulunmamakta.

Koronavirüsün etkisinin ne kadar süreceği ise belirsiz. Tarım sektörü olarak ne kadar kendimize yeteriz? Ambarlarımız ne kadar dolu ve içerdiği ürün çeşitliliği nedir? Sebze ve meyve bol durumda, ancak hububat ve özellikle hayvancılıkta ve bakliyatta sorun yaşamamak için ekim alanlarımızı doldurmamız şart.

Bu özel dönemde, boş haldeki hazine arazilerinin ekilmesi için hızlı mevzuat değişiklikleri gerçekleştirilmelidir. Ayrıca, DSİ’nin baraj gölünde açığa çıkan verimli tarım arazileri, düzenlemelerle ivedilikle ekilmelidir. Yaz dönemi için bu alanlara silajlık mısır ekilmesi, hayvan yeminde olası krizlerin önüne geçmek adına oldukça önemlidir. Türkiye, tavuk ve hayvan yemi ithalatında büyük rakamlara ulaşmaktadır. Eğer bu kriz derinleşirse, hayvanların yemi tükenecektir. Boş tarla kalmamalı.

Kızılırmak üzerindeki baraj gölünde atıl durumda olan tarım arazileri sayısı oldukça fazladır. Bakanlığın bu durumdan hızlıca faydalanması gerekmektedir. Destekleme politikaları, bürokratik engellerin dışına çıkarak doğrudan üretimi artırıcı uygulamalara dönüşmelidir. Ülke genelinde çiftçi kayıt sisteminde yer alan arazilerin oranı yüzde elli civarındadır. Ancak bu kayıtlı arazilerin önemli bir kısmı, üretici çiftçilere değil, yalnızca toprak sahiplerine aittir.

Değer zincirinin çiftçiyi ezdiği bir gerçek. Çiftçinin satış fiyatı ile tüketiciye ulaşan fiyat arasındaki fark oldukça büyük. Yeni bir sistem geliştirilmeli, böylece çiftçi ürününü daha uygun bir fiyatla satabilmeli, tüketici de bunu alabilmelidir. Ülkemizin çoğu dağlık ve coğrafi zorluklara sahiptir. Avrupa veya Amerika’daki gibi her yer tarıma uygun değildir. Ancak, geniş çiftçi toplulukları ile bu zorlukları aşma imkânımız bulunmaktadır. Böylece, dünya çapında organik ürün merkezi haline gelebiliriz.

Tarım ve Orman Bakanlığı, sulama altyapısı projelerini geliştirmeye odaklanırken, orman ürünlerini ve girdi maliyetlerini de düşürmeli, arazi sahipliği yerine kooperatifçilik dönemine geçiş sağlanmalıdır. Dünya pazarlarında yüksek değere sahip ürünlerin ekimini teşvik etmekle birlikte, markalaşma ve satış organizasyonları da güçlendirilmelidir.

Türkiye, sarımsak gibi dünya pazarında 30 milyar dolarlık bir sektörün lideri olabilir. Ancak, bu alanda dahi Çin’den ürün temin eder hale geldik. Tarımsal ürünlerin doğru bir şekilde sunulması için devlet ve çiftçi el birliği ile hareket etmelidir.

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir PAKDEMİRLİ, göreve geldiği günden bu yana oldukça fazla çalışma gerçekleştirmiştir. İthalat ve rant merkezli düşüncelere odaklanan bürokratlar yerine, ihracat odaklı milli isimlerin ön plana çıkması önemlidir. Türkiye, kalifiye iş gücü ve deneyimiyle tarımda büyük başarılar elde edebilir.

Yerli Tarımın Gücü: Krizden Sağ çıkan Çiftçiler
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Medya Kamu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!