Yunus Emre Vakfı, 400 milyon lira değerinde yolsuzluk yaptığının ortaya çıkmasının ardından yine yolsuzluk iddialarıyla gündeme geldi. Eski Başkanı Şeref Ateş’in Almanya’ya kaçmasının ardından, vakfın Suriye’deki Afrin, El Bab ve Azez bölgelerinde gerçekleştirdiği tadilatlar için kesilen 41 sahte fatura olduğu belirlendi. Bu sahte faturaların, gösterilen firmaların gerçekte var olmadığı anlaşılmadan önce düzenlendiği ortaya çıktı.
Daha önce de sahte faturalarla büyük bir yolsuzluk skandalı yaşanan Yunus Emre Vakfı, gerçekleştirdiği bu usulsüzlüklerle ilgili olarak savcılık tarafından soruşturma altına alınmıştı. Gazeteci Murat Ağırel’in Cumhuriyet gazetesindeki yazısında belirtilen bilgilere göre, vakfın eski başkanı Şeref Ateş’in oğlu E.A. ve onunla bağlantılı 11 kişi gözaltına alındı. İçlerinden 8’inin tutuklanması, vakfın içindeki yolsuzlukların boyutunu gözler önüne serdi.
Yapılan tespitlere göre, vakfa ait sahte faturalardan bazılarının toplam tutarı 19 milyon doları bulurken, bu faturaların belirli kişilerin ve akrabalarının kurduğu firmalar tarafından kesildiği belirlendi. 2024 yılında Brüksel’de yapılacağı belirtilen “Coğrafi İşaret Zirvesi” için enstitüye 5 milyon lira harcama yetkisi verilmesine rağmen, Brüksel’de böyle bir etkinliğin yapılmadığı tespit edildi. Ağırel’in belirttiği üzere, Şeref Ateş’in oğlunun kurucusu olduğu firmalardan aynı adreste bulunan firmalardan teklifler alınmış ve bu firmalardan biriyle anlaşma yapılmış; ancak söz konusu etkinliğin varlığı kesinlikle çürütülmüştür.
ORTADA TADİLAT YOK, FATURALAR SAHTE
Yunus Emre Vakfı’nın düzenlediği yolsuzluk skandallarıyla ilgili dikkat çekici detayları paylaşan Ağırel, Suriye’de Afrin ve El Bab’da gerçekleştirildiği iddia edilen tadilat işlemlerinin gerçek olmadığını da açıkladı. İhaleye çıkmadan, doğrudan alım yaparak masrafları bölme yoluna giden vakfın, “Maksal” isimli bir firma ile anlaşarak birçok sahte fatura kestiği saptandı. Bu firmadan 376 ton inşaat demiri, 1003 metreküp hazır beton alımı gibi işlemler yapıldığı ve bunlar için 41 adet fatura kesildiği ortaya konmuştur.
Tüm bu iadeler ve faturalar konusunda yapılan incelemelerde, ne sevk irsaliyesi ne de Suriye’ye gönderildiği iddia edilen ürünlerin varlığı tespit edilmedi. Ayrıca, aynı firmalar tarafından daha önce vakfa sahte fatura kesen firmaların, genelde aynı adreslerden kayıtlı olmaları da dikkat çeken bir diğer detay olarak kaydedildi.
TOPLAMDA 19 MİLYON DOLARLIK SAHTE FATURA
Gazeteci Ağırel’in yazdığı gibi, Yunus Emre Vakfı toplamda 19 milyon dolar değerinde sahte fatura kesmiş. Bu skandal, vakfın içindeki yolsuzlukların boyutlarını ve etkinliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.