YENİDEN DEĞERLEME ORANI %43,93’E REVİZE EDİLMELİDİR
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Bu verilere göre, ülkemizdeki mal ve hizmet fiyatları, Kasım ayında ortalama %2,24 oranında artış gösterdi. Yıllık Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), %47,09 seviyesine ulaştı. Haziran ayından bu yana enflasyon resmi olarak %14,56 oranında bir artış yaşandı. Temmuz ayında memur ve emeklilere verilen %10 oranındaki maaş artışı, bu enflasyon karşısında etkisiz kaldı.
Bu verilere göre kasım ayında maaşlar reel olarak %4,56 oranında azaldı. Vatandaşların ayağını yorganına göre uzatması gerekliliği ve zorunlu harcamalarının, açıklanan enflasyon oranından daha hızlı bir artış gösterdiği dikkate alındığında, çalışanların alım gücündeki düşüş çok daha fazla hissedildi. Yani, ekonomideki bu olumsuz durum, çalışanların geçim standartlarını ciddi şekilde etkiliyor.
Ayrıca, açıklanan veriler, enflasyonun devam edeceği beklentisini güçlendirirken, mal ve hizmet fiyatlarındaki hızlı artışın süreceğini ortaya koyuyor. 2024 yılına dair daha fazla belirsizlik mevcut. Aralık ayının sonunda açıklanacak olan enflasyon verileriyle birlikte memur ve emekli maaşları bir kez daha eriyecek. Bunun sonucunda kamu çalışanları, 2024 yılına ekonomik kayıplarla girmiş olacaklar. Erimeye devam eden maaşlar ve zorlaşan geçim koşulları, kamu çalışanlarını ve emeklileri ekonomik bir çıkmaz içine sürüklüyor. Bu durumun acilen önlenmesi gerekiyor.
2023 yılı içinde yapılan toplu sözleşme sonrasında memur ve emekli maaşlarına 2025 yılı Ocak ayında %6 oranında bir artış yapılması planlanmıştı. Ancak, bu düzeydeki bir artış, çalışanlar ve emekliler için yetersiz gözüküyor. Öte yandan, 2025 yılında kamu sektöründe kendi alacakları için %43,93 oranında zam yapılması kararlaştırıldı. Bu çelişki, kamu çalışanları için adalet ve eşitlik ilkeleri açısından sorgulanabilir hale getiriyor.
Ekonomik yüklerin yalnızca kamu çalışanlarına yüklenmesi ve alacaklarını artıran bir yapının, çalışanların haklarını hiçe sayması kabul edilemez. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) devam eden bütçe görüşmeleri sırasında, bu maddenin gerçek rakamlar üzerinden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmalıdır. Ocak ayı için düşünülen zam, en azından kamunun alacaklarına uyguladığı %43,93’lük yeniden değerleme oranına çekilmeli ve üzerine refah payı eklenmelidir. Ancak bu şekilde bir adalet sağlanması mümkün olacaktır.
TBMM’den beklentimiz, her geçen gün enflasyon karşısında eriyen maaşlar için kamu çalışanlarına adaletin sağlanması ve memur ile emeklilerin bütçelerinde oluşan yükün hafifletilmesi yönünde gerekli tedbirlerin alınmasıdır.
